登入選單
返回Google圖書搜尋
ÇOCUKLARIMIZA NAMAZI SEVDİRME YOLLARI
註釋

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) tarafından “Müminin miracı”[i] “Dinin direği”[ii], “Gözümün nuru”[iii] olarak nitelendirilen, “Kulların kıyâmet günü ilk hesaba çekilecekleri amel”[iv] olan namaz, Kelime-yi Şehâdetten sonra İslâm’ın en önemli ikinci emridir. Her Müslümanın bizzat kendisinin namaz kılması gerektiği gibi “Ehline namaz kılmalarını emret, kendin de namaza devam et..” (Tâhâ Sûresi, 132) âyetiyle ehlimize de (eşimiz ve çoluk-çocuğumuza) öğretip kılmalarını emretmemiz gereken bir ibâdettir.

Dünyaya gelmelerine vesîle oldukları çocuklarının, dünya huzuru ve mutluluğu kadar, âhiret saâdetlerini de düşünen anne babaların, çok önemli bir dertleri olmalıdır. O da çocuklarının namaz kılması meselesi. Çocuklarının dünya ve âhirette mutlu olmasını isteyen her anne-baba çocuğunu namaza alıştırmak istiyor, fakat alıştırmaya ne zaman başlayacağını, nasıl alıştıracağını, tam olarak bilemiyor. Doğru yaptığını zannederek bazen ciddi hatalar da yapıyor. Biz de böyle bir derdi olan anne-babalara yardımcı olmak gayesiyle bu eseri kaleme aldık. Çalışmayı yapmadan önce, bu konuyla ilgili yapılmış değerli ve önemli makale ve kitapları taramaya çalıştık ve onlardan istifade ettik.

Bu çalışmamızda, Kur’ân-ı Kerim’de ve hadîs-i şeriflerde namazın emredilmesi, yani farz oluşu ve hikmetleri üzerinde durmadık. Muhataplarımız olan anne-babaların zaten bu işin şuurunda olduğunu, diğer bir ifadeyle kendilerinin zaten namazın önemini anlayıp kıldıklarını kabul ettik.

Bu anne-babalar, kendileri kıldıkları gibi gözlerinin nuru çocuklarına da namaz kıldırma derdiyle dertli ebeveynler olduklarını farzedip, onun için doğrudan ve öncelikle namazı öğretme ve sevdirme üzerinde durduk. -Namazın kılınması gerektiğine ve faydalarına dair yazılmış piyasada onlarca kitap olduğu için bu konuyu onlara havale ettik- Daha sonra da esas konumuz olan çocuklarımıza namazı nasıl sevdirebileceğimizin ve alıştırabileceğimizin yollarını araştırdık. Çünkü çocuklar eğer namazı severlerse her nerede olursa olsunlar kılarlar. Ama sevmezlerse ne yaparsak yapalım, bizim yanımızda kılsalar bile yalnız kaldıklarında kılmayacaklardır. Öncelikle gayemiz onlara namazı sevdirmek olmalıdır. Bu gayenin gerçekleşmesi için anne-babanın, öğretmenin ve arkadaşın takip edecekleri metotları tavsiye ettik. Yapmaları gereken davranışların yanında yapmamaları gereken konuları da açıklamaya gayret ettik.

 

Öğrencilerimize Namazı Nasıl Sevdirebiliriz

Bu kitabın hedef kitlesi özellikle anne-babalardır. Fakat bu kitaptan aynı zamanda, öğrencilerine dersleriyle ilgili gerekli hususları anlatarak onların dünyada başarılı olmaları için çalışan öğretmenler de hedef kitlemiz içindedir. Evet, öğretmenler, öğrencilerinin dünyadaki imtihanları kazanıp önemli üniversitelere girmelerine veya üniversiteden mezun olup güzel bir iş bulmalarına vesile olabilecekleri gibi onlara namazı da öğretip, iki cihanda da mutlu olabilmeleri adına onlara önemli bir adım attırabileceklerdir.

 

Arkadaşlarımıza Namazı Nasıl Sevdirebiliriz

Benzer bir şekilde, ortaokul, lise veya üniversite öğrencileri veya normal hayatta namaz kılan kimseler de namaz kılmayan arkadaşlarına bu kitapta anlattıklarımızı tatbik ederek, onları namaza başlatabileceklerini ümit ediyoruz.

Netice itibariyle, “es-sebebü ke’l-fâili”[v] veya “ed-dêllü ale’l-hayri ke fâilihî”[vi] prensiplerinden hareketle, namaz kılmalarına vesile olduğumuz kimselerin kıldıkları namazdan aldıkları sevap miktarınca -onların sevaplarından eksiltilmeksizin- biz de sevap kazanabiliriz.

Bu sebeple başta anne-babalar olarak, öğretmenler ve genç kardeşlerimiz, bu fırsatı kaçırmamalıdır. Kendimiz namaz kıldığımız gibi çocuklarımıza, öğrencilerimize ve arkadaşlarımıza da namazı sevdirip onların da namaz kılmalarına vesîle olmalıyız.

Kitapta özellikle anne-babalara hitap ettik. Öğretmenler ve arkadaşlar üzerinde ayrıca durmadık. Ama öğretmenler ve genç arkadaşlar da muhataplarını düşünerek onlara şefkatle yaklaşır ve isterlerse bazı küçük değişiklikler yaparlar ve bu prensiplerden istifade ederek öğrencilerini ve arkadaşlarını namaza başlatabilirler.

Biz gayret edelim, neticeyi Allah’tan bekleyelim.

Geniş bir okuyucu çevresinin istifade etmesi beklentisi ve ümidiyle akademik bir üslup ve şekilden bilerek uzak durduk. Kitabımızın akıcı bir şekilde okunmasını sağlamak için de dipnotlarda sadece hadisleri verdik. İstifade ettiğimiz diğer kaynakları/eserleri, kitabın sonunda “istifade edilen kaynaklar” başlığı altında verdik.

Çalışmamızı okuyup tashih ve tavsiyelerde bulunan değerli arkadaşlarıma can-ı gönülden teşekkür ederim.

Bu kitapçığı değerli okuyuculara sunarken, onlardan bizi dualarından, desteklerinden, nasihatlerinden ve şayet bu kitapçığı yeniden basmamız mümkün olursa, inşallah göz önünde bulunduracağımız ilâvelerde bulunmalarından mahrum etmemelerini ümit ediyoruz.

Bu kitabın yararlı olmasını yüce Allah’tan niyaz eder ve hâlis bir çaba olarak değerlendirmesini dilerim.

 

Prof. Dr. Davut AYDÜZ


[i] Suyutî, Şerhu Sünen-i İbn Mâce, s.313; Münâvî, Feyzu’l-Kadîr, 1/497; Fahruddin er-Râzî, Mefâtîhu’l- Gayb, Beyrut trs., 1/275; Âlûsî, Ruhu’l-meânî, Beyrut trs.,18/73.

[ii] Tirmîzî, İman, 8.

[iii] Nesâî, İşretü’n-Nisâ, l.

[iv] Ebû Dâvûd, Salât,149.

[v] Bir işe sebep/vesîle olan, o işi yapan gibidir.

[vi] Hayırlı bir şeyin yapılmasına sebep/vesîle olan, o hayrı yapan gibidir.