登入選單
返回Google圖書搜尋
Kıbrıs’ta Yahudiler: İsrail devleti nasıl kuruldu 1945-1948
註釋

 Bu araştırma her ne kadar doğrudan Kıbrıs’la ilgiliymiş gibi görünse de

çalışma esasında Türkiye’yi ve şüphesiz dünya jeopolitiğini de çok yakından ilgilendiren

İkinci Dünya Savaşı döneminde Türkiye’nin sınır komşusu ülkelerde

ve Avrupa’nın farklı noktalarında yaşanan Yahudi soykırımı sonrasında hayatta

kalma mücadelesi veren Yahudilerle ilgilidir. Bu çalışma esasında İkinci Dünya

Savaşı sırasında insanlığın yüzkarası olarak nitelendirilecek bir soykırıma maruz

kalan Yahudilerin dramını ortaya koymaktadır. Bütün dünyayı işgal etmek

gibi muazzam bir saplantıyla savaşa girişen Adolf Hitler’in faşist Nazi güçleri

ele geçirdikleri yerlerde sadece soykırım yaratmakla kalmazlar insanlık tarihine

kentkırım (urbicide) olarak geçecek olan bir başka yıkıma da öncülük ederler.

Toplumların geçmişle bağlarını ortadan kaldırmak, dünle bugün arasındaki köprüleri

yıkmak, toplumları kimliksizleştirmek ve kimsesizleştirmek maksadıyla

bugün dünya kültür mirası olarak değerlendirilen sanat ve kültür merkezlerinden

kütüphanelere, tarihi anıtlardan dini inanç merkezlerine varıncaya kadar dünü

hatırlatan, dünü kayıt altına alan her yer bu yıkımın kurbanları olur. Bu maksatla

doğum belgelerinin tutulduğu hastaneler, eğitim kayıtlarının saklandığı okullar,

sinagoglar, camiler ve kiliseler son 100 yılda hep kentkırımın kurbanı olmuşlardır.

Bunu en iyi uygulayanlar ise İkinci Dünya Savaşı sürecinde Alman işgal

güçleridir. Örneğin Yahudilerin yoğun olarak yaşadıkları Yunanistan’ın Selanik

kentinde yağmalanıp tahrip edilen Yahudi mezarlığının taşları Alman askerlerinin

katırlarının tutulduğu ahırlara malzeme yapılmıştır. Bu mezar taşları bugün bile

Selanik’te kaldırım taşı olarak bir utanç abidesi şeklinde görülebilir. Bu çalışma

kapsamında bu dramı yaşayan ve savaş sonrasında da başta BM olmak üzere

uluslararası camiayı meşgul eden bir başka dram ele alınacaktır. İngiltere’nin

sözde sahip çıkmak ve korumak amacıyla Kıbrıs adasına getirdiği; ancak denize

girmelerine bile müsaade etmediği insanların dramıdır burada aktarılacak

olan. Filistin topraklarında kurulan İsrail devletine gitme konusunda kararlılığın

sembolü haline gelen Kıbrıs’taki mülteci kampları 1945-1948 döneminde kimine

temerküz, kimine gözaltı, kimine hapishane olur.