Altı asırdan fazla varlığını sürdürmüş olan Osmanlı Devleti, Türklerin tarih içerisinde kurduğu en güçlü devletlerden birisidir. Bu devlet, pek çok sahada olduğu gibi edebî sahada da büyük bir başarı göstererek adını tarihe altın harflerle kazımıştır. Şüphesiz bunda devletin şairlerine daima kol kanat gerip onları iyi şiir yazmaya teşvik etmesi yanında padişahların ve devlet adamlarının pek çoğunun şair olmasının payı da oldukça büyüktür. Avnî mahlasıyla Fatih Sultan Mehmet, Selîmî mahlasıyla Yavuz Sultan Selim ve Muhibbî mahlasıyla Kanûnî Sultan Süleyman bir divan oluşturacak kadar şiir yazmış başta gelen Osmanlı sultanlarıdır. Hatta Muhibbî Divanı’nın, Türk edebiyatındaki en hacimli divanlardan birisi olduğu söylenebilir. Padişahlardan başka yine pek çok şehzadenin de divan veya divançesi vardır. Osmanlı’da devletin en üst kademelerinde bulunan sadrazam, şeyhülislam, vezir, kazasker, kadı vb. devlet adamlarının da divan yahut divançesi bulunmaktadır. İşte divan şiiri sahasında kalem oynatmış söz konusu devlet adamlarından birisi de Nişancı Abdurrahman Abdî Paşa’dır.
On yedinci asırda yaşamış olan Abdurrahman Abdî Paşa, Sultan IV. Mehmet’in bir zaman en yakınında yer almış ve padişahın has odabaşılığı ve sır katipliği dışında nişancılık, valilik ve kaymakamlık görevlerinde bulunmuştur. Paşa, yoğun devlet işlerinden arta kalan zamanlarında şiirle de uğraşmış ve evinde sık sık devrin şairlerini toplayarak onların sohbetinden yararlanmıştır. Abdî Paşa’nın ismi ayrıca bir divan şairi olarak çeşitli şair tezkirelerine de kaydedilmiştir. Elinizdeki bu çalışma, önemli bir devlet adamı ve müverrih olan şairin divançesinin neşri ile incelemesini içerir. Ayrıca Abdî Paşa’nın Vakâyinâme’si ile mecmua, divan, melhame gibi bazı eski harfli yazma eserler ve çeşitli biyografik-bibliyografik kitaplardaki diğer şiirleri de bulunup çalışmaya dahil edilmiştir. Böylece Abdî Paşa’nın bütün şiirleri günümüz okuyucusuyla buluşturulmak istenmiştir.