Tutum ve davranışların, değerlerin, kanaatlerin ve sonuç olarak kamuoyunun nasıl oluştuğu konusu, psikolojiden sosyolojiye, siyaset biliminden pazarlamaya, ekonomiden iletişime, sosyal bilim incelemelerinin temel ilgi alanını oluşturmuştur.
Demokratik rejimlerde, kamuoyunun doğru bilgiye erişebilmesi, doğru bilgiyi analiz edip geleceğe dair öngörülerde bulunabilmek için sağlam bir mantıksal ve rasyonel düşünce yapısına sahip olması, hayati önem arz eder. Zira yanlış bilinç, yanlış siyasal davranışa, yanlış siyasal davranış ise, yanlış bir siyasal iktidara yol açar. Yanlış bilinç, yanlış tüketim alışkanlıkları, yanlış sosyal davranış, yanlış insan demektir. Demokratik olmayan rejimlerde ise, güdümlü medya, güdümlü eğitim sistemiyle birlikte, kamuoyunun bizatihi yanlış bilinç ürünü olması için el ele verebilirler. Suskunluk sarmalı, gerçek bilginin ortaya çıkıp yayılmasını engellerken, millet, fakru zaruret içinde harap ve bitap olabilir. Bu itibarla, Medya Okuryazarlığı konusu, sağlıklı ve mutlu toplum için zaruridir.