登入選單
返回Google圖書搜尋
BİR ÇILGINLIK YAPMA
註釋

ÖNSÖZ YERİNE


Bu Kitap ‘Kurgu Roman’ tadında yazılmış olmakla birlikte, yazarın bir Bahriyeli olarak denizlerde ve yurtiçi/yurtdışında çeşitli uluslararası karargah ortamlarında kazandığı yılların birikiminin bir ürünüdür. Bununla birlikte yazar bu kitapta içinde bulunduğumuz zamanı ustaca değerlendirerek, günümüz Türkiye’sinde yaşanan olayların perde arkası -asker ve siyasetçi ilişkileri- hakkında ipuçları vererek, son dönemde yaşanan askeri - politik savrulmalar - S400 füze sistemi alımı vb...- konusundaki görüşlerini de kitap içinde örgülemiştir.


Sahip olduğu edebi, kültürel ve entelektüel bilgi birikimini mesleki bilgisi ile birleştiren yazar; önümüzdeki kısa zaman içerisinde, özellikle Doğu Akdeniz’de ve bilhassa Kıbrıs civarında tespit edilen petrol ve doğal gaz yatakları üzerinden oynanan küresel ve bölgesel oyunlara dikkati çekmiştir. Bu anlamda eser, -yazarın dünya görüşünün denizci kimliği üzerinden harmanlanarak-, geleceğe yönelik bir bakış açısı ile dikkatlerin neden Doğu Akdeniz’e çevrilmesi gerektiğini de açık bir dille anlatmaktadır.


Bunun yanısıra kitaptaki olaylar, hem halk dili hem de Bahriye jargonuyla bütünleştirilerek anlatıldığından, didaktik bir değere de sahiptir. Bu nedenle, gelecekte - kimbilir belki de çok yakın bir zamanda-, askeri okullarda öğrenciler için bir başucu eseri olmaya namzettir.


Bir Bahriyeli Komutan’ın aile hayatı da gerçeğe yakın olaylar üzerinden akıcı bir dille işlenmiştir. Hayatta yaşanan zorlu mesleki süreçlerin üstesinden ancak ailelerin desteğiyle gelinebildiği gerçeği açıkça gözler önüne serilmektedir... Eşlerin ve çocukların yaşadığı bütün sıkıntılara rağmen, birbirleri için yaptıkları fedakarlıkları bazen üzülerek bazen tebessüm ederek okuyacaksınız.


Kitap, okuyucuların ellerinden bırakmadan bir solukta okuyacağı,  olayların soluk soluğa birbirini takip ettiği, her insanın yaşamında tecrübe ettiği Şahsi-Ailevi-Mesleki hayat süreçlerinin realite ve düşünsel düzlemde enfes bir akıcılıkla anlatıldığı bir eser olarak karşımıza çıkmaktadır.


Kitaptaki kişiler ve isimler gerçek kişi ve isimler değildir. Yaşanan olaylar da gerçek olaylar değildir. Ancak, hem kişler hem de olaylar gerçek kişi ve olaylardan esinlenilerek anlatılmıştır...  



KİTAP’TAN ALINTILAR


O, karşılaşacağı durumun sadece klasik anlamda bir askeri kriz olmayacağını düşünüyordu. Çünkü dost görünenlerin düşman, düşman görünenlerin dost olabileceği veya hem dost hem düşmanın aynı kimlikte birleşebileceği garip bir ortamda bulabilirdi kendilerini. İçinden bir ses sadece DENİZCİ, sadece ASKER, sadece KOMUTAN gibi davranmakla çözülemeyecek bir krizin ortasına düşeceğini söylüyordu. İyi bir Dostu da, iyi bir Komutanı da “çılgınlık yapmaması için” onu uyarmışlardı! Evet, çılgınca davranmak çözüm değildi, ama cesur davranması gerektiğini hissediyordu. Oysa cesurluk da bazen çılgınlık değil miydi?


* * * * * *


 “Yani Komodorum; bizim karşı karşıya kalabileceğimiz tehdide daha uygun Hava Savunma Sistemi ES-4/100’ler değil, PETRA’lar veya yeni nesil PETRA benzeri sistemler.” Sedat kafasını sallayarak dinledi.

“Bu durumda Türkiye askeri değil, politik ihtiyaçlar yüzünden

ES-4/100’leri almak zorunda kaldı sonucuna ulaştık o zaman.”


* * * * * *


"Necip Bey kendinize gelin!... Güçlü devlet olmak lafla olmaz!. Güçlü devlet olmak; önüne gelen devlete kendi ülkendeki kürsülerde ‘Ey! Ey!’ deyip gürledikten sonra onların liderleriyle karşılaşınca Hollywood oyuncuları gibi rol kesmekle olmaz!... Başkasının silahına, uçağına mahkûm olmakla olmaz!... Güçlü devlet, kendisinden yetki isteyen askerine ‘ne yaparsan yap, ama bizden yetki isteme’ demeyle olmaz!... Beni daha fazla konuşturmayın ve dediğimi yapın. Aksi takdirde!…"


* * * * * *


Merdivenlerden inerken bir kere daha dönüp el salladı kapıda bekleyen karısına. Leyla sevgi dolu ve mahzun gözlerle arkasından bakıyordu. Eliyle öpücük işareti yaptı. Çok seviyordu bu kadını. Ama onun kendisini, kendisinin onu sevdiğinden daha fazla sevdiğini de biliyordu. Çünkü kendisinin bazen işine ailesinden daha fazla önem verdiğini düşünüyordu...