1980’li yıllardan itibaren gayrimüslimler konusuyla ilgilenmeye başlayan Baskın Oran, o zamandan günümüze kadar uzanan bu yazılar derlemesinde konuyla ilgili “devlet refleksi” denilen ve insanı/vatandaşı ezberci kalıplar içine hapseden düşünce yapısıyla hesaplaşıyor.
Oran, Fener Patrikhanesi’nin durumundan bitmek tükenmek bilmeyen “nefret söylemi”ne, Ermeni meselesinden “Sevr Paranoyası”na, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarından gayrimüslim vakıflarının hukuki durumuna, Süryaniler’den Türkiye’de doğup büyüyüp vatan hasreti çeken insanlara uzanan bir yelpazedeki yazılarla gayrimüslimlere karşı ülkede var olan sorunlu algıyı gözler önüne seriyor. Konu hakkında kendi özeleştirisini yapmayı ihmal etmeden, geçirdiği düşünsel dönüşümü de ortaya koyan Oran’ın kimi zaman trajik kimi zaman eğlenceli yazıları dönemin gazete kupürleriyle, ilgili haberlerle bir “film şeridi” gibi akıyor.
Türkiye’nin bir türlü aşamadığı sorunlardan olan gayrimüslimler meselesini bütün yönleriyle ele alıp değerlendiren Baskın Oran’ın yazıları, sadece süregiden çarpıklıkları göstermekle kalmıyor, Türkiye’nin zengin bir kültürler mozaiği olması için atılması gereken adımları da ortaya koyuyor…