登入選單
返回Google圖書搜尋
BAŞKUMANDANLIK KANUNU
註釋Osmanlı İmparatorluğunda Başkumandanlık yetkisi padişahlara aitti. Onlar savaş sırasında ordunun başına geçer ve en ön saflarda savaşırlardı. Fakat Osmanlı İmparatorluğu’nun son zamanlarında yapılan savaşlara padişahlar katılmamış, ordunun en yüksek rütbeli kişisine Başkumandan Vekili unvanını vererek kendi yerine savaşa göndermiştir. Bunun en yakın örneği ise Birinci Dünya Savaşı döneminde Enver Paşa’nın, Başkumandan Vekili olarak görev yapmasıdır. Milli Mücadelenin en bunalımlı dönemlerinden biri de Kütahya-Eskişehir Savaşları sonrasıdır. Bunalımdan kurtuluşun tek yolu, Mustafa Kemal Paşa'nın ordunun başına geçmesi olarak görülmüştür. Mustafa Kemal Paşa'nın orduyu Sakarya gerisine kadar çekme kararı verirken düşündüğü ve hesapladığı sakıncalar derhal ortaya çıkar. İlk tepkiler onun ordunun başına geçmesi şeklinde belirir. Muhalif milletvekillerinden biri, 4 Ağustos 1921 tarihinde yapılan gizli oturumda, kürsüye çıkar ve ordunun başına geçsin diye bağırır. Onu ordunun başına çağıranlardan bir kısmı iyi niyetlerle onun askeri yeteneğinden başka dayanak olmadığını düşünerek bunu istiyorlardı. Bazı muhalif milletvekilleri ise ordunun artık tamamen mağlup ve Milli Mücadelenin tamamen kaybedilmiş olduğunu düşünerek bunu istiyorlardı. Onlar için Mustafa Kemal Paşa'dan kurtulmalarının bedeli olarak memleketin kaybedilmesinin bile önemi yoktu.