Bu kitapta Alman ve Türk edebiyatında sevgi kavramı değişik boyutlarıyla
ele alınmaktadır. Sadece insanın öz sevgisi ve yek diğerine
duyduğu sevgi değil, aynı zamanda ötekine yönelik adını koyamadığı
sevgi de değişik görünümleriyle tartışılmaktadır. Alman edebiyatı,
Göçmen edebiyatı ve Türk edebiyatı olmak üzere üç kategoride sıralanan
yazılarda insan ve hayvan sevgisinin biri birini tamamlayan
renkleri sanat düzlemine taşınan duygular ve duyumsamalar, olaylar
ve insan ilişkileri bağlamında nasıl yansımaktadır?
Alman Edebiyatı kategorisinde bir yandan sevgi, hoşgörü ve
insan hakları, insan sevgisinin temeli, sevginin şaşırtıcı kalıpları,
erkek-kadın ilişkisinde ‘sevgisizliğin boyutları gözler önüne serilirken,
diğer yandan aşk ve sevginin siyasallığının çağdaş şiirdeki karşılığı,
feodal aşk anlayışının Ortaçağ destanlarındaki bedeli de sorgulanacaktır.
Yansızlıkta gözlemlediğimiz Öteki sevgisini bir Alman kadın
yazarın Türkiye sevgisinde örneklerken, öz ve öteki algılamasındaki
ayrımı bir başka kadın yazarın çocuk romanında öz ve yabancı duygu
betimlemelerinde somutlanmaya çalışılacaktır.
Göçmen Edebiyatı kategorisinde kökleri ile göçmenlik durumu
arasında sıkışıp kalan duyarlı bir insanın bakış açısı kullanılacaktır:
Burada göçmenliği derinden hisseden kişinin severek kopamadığı
memleketindeki köklerinin derinliğine tanık olunacaktır.
Türk Edebiyatı kategorisinde zorla/istemeden terkedilen ve kader
simgesi rüzgarıyla özdeşleşen memlekete geri dönüşün sevinci, yurt
sevgisinde hoşgörünün sınırları, çocuk sevgisi ve mutluluğu “Mavi”
Düşünceler eşliğinde dile getirilecektir.