“Ankara, uzun tarihinin şaşırtıcı terkipleriyle doludur. Asırlar içinde uğradığı istilalar, üst üste yangınlar ve yağmalar, şehirde geçmiş zamanların pek az eserini bırakmıştır. Acayip bir karışıklık içinde bu tarih daima insanın gözü önündedir. Türk kültürünün kendinden evvel gelmiş medeniyetlerden kalan şeylerle bu kadar canlı surette rastgele karıştığı, haşır neşir olduğu pek az yer vardır....”
Ahmet Hamdi TANPINAR, 1946, “BEŞ ŞEHİR”
Ankara, Ulusal Kurtuluş Savaşı öncesinde, esnasında ve Türkiye Cumhuriyeti Başkenti olarak daha sonra önem taşıyan bir kenttir.
Ankara’nın önemi; geçmiş yüzyıllar boyunca zaman zaman artmış, bazen de azalmıştır. Kentin mekânsal yapısının en önemli göstergesi olan “Ticaret Merkezi” ‘nin yüzyıllar boyunca geçirmiş olduğu bir süreci incelemek, o kentin geçirdiği evrim sürecini tanımamıza yardımcı olacaktır. Geleneksel sanat dallarının dağılımı, örgütlenmesi ile bunların mekândaki yer seçimleri, ticaret ve hizmetlerin türü ve niteliği ile doğrudan bağlantılıdır.
Ankara’nın geleneksel mal ve hizmet üretiminde, Ankara Keçisi ve “Sof” u ile beraber diğer zanaat dalları, kentin ekonomisinin gelişmesinde, Bedesten, hanlar ve çarşıların oluşumunda etken roller oynamış olmalıdır.
Bu çalışma; Ankara geleneksel kent merkezinin gelişim sürecini, yüzyıllar boyu geçirdiği aşamaları inceleyerek, Ulus Tarihi Kent Merkezi’nin oluşumu hazırlayan olayları ve süreçleri değerlendirmektedir. Geriye dönük, her bir ticari yapının ve mekânın değerlendirilmesi ile ortaya merkez gelişiminin, 15. yüzyıl başlarından 1930’lara kadar olan uzun ve heyecanlı macerası çıkmıştır.
Bugünkü “Eski Ankara” ve “Ulus Tarihi Kent Merkezi” nin niteliğini daha iyi çözümlemek, onu değerlendirerek, korunarak geleceğe aktarılması hedefini kolaylaştıracaktır. Anadolu’daki tüm tarihsel kimliğe sahip kentler için benzer bir çalışma sistematiği oluşturarak, neyi, nasıl ve hangi çerçevede korumak ve değerlendirmek gerektiği saptanmalıdır.
Sayın Mehmet Tunçer’in bu çalışması, ülkemizde geleneksel kent merkezlerinin tarihsel gelişimlerinin araştırılmasında kaynak oluşturacaktır.
M. İstemihan TALAY
Kültür Bakanı (2001)