登入選單
返回Google圖書搜尋
Beklenmeyen hal nazariyesi ve mücbir sebepler açısından İslâm borçlar hukukunda doğal âfetlerin akitlere etkisi
註釋

 Tabiatı gereği sosyal bir varlık olan insan, toplum halinde yaşama

mecburiyetindedir. Yaşadığı ortamda hayatını idâme ettirebilmek ve kimi

eksiklerini gidermek için de diğer insanlara ihtiyaç duyar. Toplu yaşama

zorunluluğu, insanların birbirlerine karşı olan muamelelerinde sebât ve istikrârı

gerektirir ki bu muamelelerin başında akit gelir.

Tarih boyunca toplumun yapısı ve ihtiyaç duyulan hususlar da göz önünde

bulundurularak insanlar arasında “akit” adı altında süregelen bu ilişkilerin

hukuki bir zemine oturtulması da kaçınılmaz olmuştur. Böylece yapılan

sözleşmelerde bağlayıcılık ve ahde vefa ön plana çıkarılmıştır. Ne var ki akdin

yapıldığı esnadaki şartlar her zaman tarafların iradeleri doğrultusunda devam

etmeyebilir. Yani akit yapıldıktan sonra fakat edimler henüz ifa edilmeden önce

öngörülemeyen, karşı konulamayan ve tarafların müdahalesinden bağımsız

kimi olaylar edimin ifasını imkânsızlaştırabileceği gibi, ancak taraflardan

birine akdin gerektirmediği ağır bir yük yüklemek suretiyle akdin devamını da

mümkün kılabilir. Aralarında doğal âfetlerin de yer aldığı bir takım olağanüstü

hadiseler neticesinde sözleşmenin bağlayıcılığı ve ahde vefa prensibine bağlı

kalınarak borçlu açısından ağır zararlara sebebiyet veriyor olsa bile sözleşmenin

devamı mı yoksa adalet ve iyi niyet prensipleri doğrultusunda borçlunun söz

konusu bu zarardan kurtarılması mı esas alınmalıdır? Tarih boyunca bu gibi

durumlarda söz konusu prensipleri uzlaştırmak suretiyle borçluyu, uğrayacağı

zarardan kurtarmak için birtakım yaklaşımlar ve çözüm önerileri ileri

sürülmüştür. Bu anlamda her halükarda sözleşmenin bağlayıcılığı prensibine

bağlı kalmayı tercih eden hukuk sistemleri olduğu gibi, “Beklenmeyen Hal”

ve “Mücbir Sebep” gibi bir takım nazariyeler geliştirmek suretiyle sözleşmeyi

değişen koşullara uyarlama veya sözleşmeye farklı bir boyut katma arayışına

giren hukuk sistemleri de olmuştur.