YARIM ELMA GÖNÜL ALMA
Sevgili Dostlar,
Allah neler yaratmış, neler? Önce anne ve babamızı sonra bizi yaratmış. Gökyüzünü güneş, ay ve yıldızlarla donatmış. “Ol” deyince oldurmuş; yeryüzünü meyve, bitki ve çiçeklerle doldurmuş. Sonra çeşit çeşit hayvanlar… Bütün bunlar Mevlâ’mızın hiçbir maddi karşılık beklemeden bize verdiği hediyeler.
Böyle cömert bir Allah sevilmez mi?
Kıymetli Kardeşler,
Yukarıda saydıklarımızı bize hediye eden Mevlâ’mız, böyle yaparak bizlere bir şeyi de öğretiyor: hediyeleşmek. Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) evine bir kurban göndermiş. Akşam eve geldiğinde Aişe annemize, kurbanı ne yaptığını sormuş. O da hepsini ihtiyaç sahiplerine hediye ettiğini, geriye az bir et parçası kaldığını söylemiş. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) “Bize kalan, verdiklerindir.” buyurmuş.
Değerli Gençler,
Bir gün Fatmagül, annesine bir arkadaşının kendisine çok soğuk davrandığını söylemiş. Annesi, o arkadaşının doğum gününü sormuş. Beklenen gün geldiğinde Fatmagül, annesinin ördüğü kazağı arkadaşına hediye etmiş. Böylece aradaki buzlar erimiş ve samimi bir dostluk başlamış.
Canım Evlatlarım,
İhtiyacı olanlara yardım etmek insanlık görevimiz ama ihtiyacı olmayanlara hediye vermek de dostluk görevimizdir. Atalarımız, “Yarım elma, gönül alma.” demişler. Peygamberimiz de “Hediyeleşin ki birbirinize sevginiz artsın.” buyurmuş. Bizim kadar arkadaşlarımızın da hediye almayı sevdiğini unutmayalım.
Haydi, sevgiyi çoğaltmaya başlayalım mı?