Türkiye’nin önemli bir kısmı, aktif deprem kuşağında yer almaktadır. Son yüzyılda yaşanan
depremlerde, yıl başına bin insan düşen bir can kaybı yaşanmıştır. Can kaybının yanında,
yaşanan depremlerde hasar gören ya da yıkılan yapılar önemli ekonomik kayıplara neden
olmuştur.
Son depremler, ülkemizin hemen hemen her yerinde, deprem bakımından yetersizlikler içeren
yapıların bulunduğunu ortaya koymuştur. Yetersiz olduğu bilinen bu yapı stoku Ülke için
büyük bir risk oluşturmaktadır. Ülkenin en önemli sorunlarından birisi de bu riskin
azaltılmasıdır. Riskin azaltılması niçin deprem bakımından yetersiz olan yapıların güvenli
hale getirilmesi gerekmektedir. Ancak bu bir çırpıda olabilecek bir durum değildir. Doğru bir
planlama ile zaman içerisinde başarılacak bir sorundur. Bunun en başında da riskin azaltılmaıs
için planlama yapılması gerekemketedir. Planlamaya yönelik verilerin derlenmesi önemlidir.
Denizlideki yapıların deprem güvenliği ile ilgili çalışamalara 1992 yılından itibaren
başlanılmıştır. 13 Mart 1992 Erzincan depreminin hemen arkasından düzenlenen seminer,
konferans ve çalışmalarda konu ele alınmıştır. Denizli Valiliği ve Bağlı Kurumlar, Üniversite,
Denizli Belediyesi ve Sivil toplum kuruluşları bu konuda önemli katkılar sağlamıştır.
Pamukkale Üniversitesinde 1994 yılındna itibaren, öncelikle kamu yapılarına yönelik
Araştırma projeleri ve Yüksek Lisans tez çalışmaları yapılmıştır. Denizlideki bir çok kamu
binasının deprem durumu ile ilgili inceleme ve güçlendirme projeleri hazırlanması çalışmaları
yürütülmüştür.
ABD ve Japonya gibi gelişmiş ülkelerde yerleşim merkezlerini tehdit eden afetler ile ilgili
senaryolar hazırlanmakta ve bunlara göre önlemler alınmaktadır. Denizli için de bir hasar
tahmini yapılması gerekmektedir. Bu tahminin detaylı çalışmalara dayandırılması şüphesiz
çok önemldir. Ancak hızlı bir şekilde bir resim ortaya konulması için eldeki imkanlardan da
yararlanılmasında fayda vardır. Bu çalışmada, Denizli için yapılan bina sayımları esas
alınarak, kenti tehdit eden en önemli faylardan birisi olan Pamukkale Fay’ında oluşacak 6.4
büyüklüğünde bir senaryo depremi esas alınarak, Denizli yerleşim alanında hasar tahmini
yapılmıştır. Hasar tahmininde, İzmir deprem senaryosunda kabul edilen ve Türkiye şartlarına
uyarlanan HAZUS kapasite ve hasar parametreleri kullanılmıştır. Çalışmanın sonucunda,
göçmesi beklenen bina ve can kaybı oranları gibi acil durum planlarının oluşturulmasında
önemli yeri olan haritalar hazırlanmıştır. Bu çalışma bir hasar senaryosundan ibarettir. Her
yapının tek tek yerinde değerlendirilmesi ile daha uygun hasar tahminleri yapılabilir. Kent
merkezlerindeki mevcut yapıların envanter çalışmaları, güncel hali ile coğrafi bilgi sistemi
çerçevesinde dinamik olarak kullanılır hale getirilerek bu hasar senaryosu güncel olarak
kullanılabilir. Bu yönü ile bakıldığında, Denizli’de deprem zararlarının önlenmesine ve/veya
azaltılmasına yönelik çalışmalar sürekli yapılmalıdır. Her an olabilecek muhtemel bir deprem
durumunda, uygulamaya konulacak acil eylem planları hazırlanmalıdır. Deprem sonrası
oluşacak bina hasarlarının yanında, şehir altyapısının hasar görmesi pek çok hizmetin
vatandaşlara ulaşmasını güçleştirecektir. Bina hasarları için yapılan bu çalışmanın benzerinin
altyapı sistemleri için de yapılması gereklidir.
Bu çalışmanın bir ışık tutması ve katkı sağlaması dileğiyle,
Prof. Dr. Hasan KAPLAN