Irak’ta 2018 yılında yapılan parlamento seçimlerinin ardından ülkede ilk kez parlamentoya girmeye hak kazanan bütün partilerin temsil edilmediği, parlamento içi muhalefetin oluşacağı bir çoğunluk hükûmeti kurulmak istenmiştir. Ancak seçimlerin ardından parlamentodaki en büyük grup, gruplar arası milletvekilleri geçişi nedeniyle tespit edilememiştir. Bu durumda, en büyük iki blok olan Sairun (Sadr Hareketi) Koalisyonu ve Fetih Koalisyonu hangisinin daha büyük olduğunun belirlenememesi nedeniyle uzlaşı adayı olan eski Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adil Abdulmehdi tarafından hükûmet kurulmuştur. Ancak Abdulmehdi hükûmeti, Ekim 2019 tarihinde başlayan hükûmet karşıtı gösteriler nedeniyle 2003 sonrasında Irak’ta kurulan siyasi düzen içerisinde görev süresini dolduramayan ilk kabine olmuş ve istifa etmiştir. Bu denklem içerisinde ülkede yaşanan başbakanlık krizinde, Muhammed Tevfik Allavi ve Adnan Zurfi’nin hükûmet kurma çabaları başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bunun üzerine Irak İstihbarat Servisi Başkanı Mustafa el-Kazımi, erken seçim vaadi ile hükûmeti kurmuş, böylece Irak’ta erken parlamento seçimleri 10 Ekim 2021 tarihinde yapılmış ve katılım oranı yaklaşık yüzde 41 olarak açıklanmıştır. Seçimlerin ardından iki aydan daha fazla bir sürenin geçmesinin ardından Irak Federal Yüksek Mahkemesi seçim sonuçlarını onaylamış ve sonuçlar nihai olarak yayımlanmıştır.
Seçimlerin ardından açıklanan sonuçlara göre Sadr Hareketi 73 milletvekiline sahip olmuş ve 2018 seçimlerinin ardından en büyük bloku oluşturduğunu iddia eden Fetih Koalisyonu ise 17 sandalyede kalmıştır. Bu doğrultuda en büyük siyasi oluşum hâline gelen Sadr Hareketi, Sünnilerden oluşan Muhammed el-Halbusi önderliğindeki Takaddum (İlerleme) Koalisyonu ve Hamis Hancer önderliğindeki Azim Koalisyonu’nun oluşturduğu Egemenlik Bloku ve Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ile Vatanı Kurtarma İttifakı’nı kurduğunu ilan etmiştir. Ancak bu oluşumlar üzerinden seçimi kazanan milletvekili sayısının 155’te kalması hükûmetin kurulması sürecini başlatacak cumhurbaşkanlığı seçimi için yeterli olmamıştır. Diğer yandan Vatanı Kurtarma İttifakı’na karşı bir pozisyon ile ortaya çıkan eski Irak Başbakanı Nuri el-Maliki önderliğindeki Kanun Devleti Koalisyonu ve Bedir Örgütü lideri Hadi Amiri önderliğindeki Fetih Koalisyonu’nun başını çektiği Şii Koordinasyon Çerçevesi en az 70 milletvekiline sahip olmuştur. Bu durum sonucunda ortaya çıkan parlamento aritmetiği hükûmetin Vatanı Kurtarma İttifakı tarafından kurulmasına imkân sağlamamıştır. Diğer yandan, Mukteda es-Sadr, hükûmeti kuramaması üzerine muhalefete geçeceğini açıklamış ve hükûmeti kurması için Şii Koordinasyon Çerçevesi’ne nisan ve mayıs aylarının bir kısmını kapsayacak şekilde 40 günlük süre tanımıştır. Ancak Vatanı Kurtarma İttifakı’nın hükûmeti kurmasına müsaade etmeyen Irak Parlamentosundaki aritmetik, Şii Koordinasyon Çerçevesi’ne de müsaade etmemiş ve Irak’ta hükûmet kurulamamıştır.
Bu süre içerisinde Sadr tarafından çoğunluk hükûmeti konusundaki direnci ve Şii Koordinasyon Çerçevesi’nin tüm oluşumlarıyla hükûmet içerisinde temsil edilmek istemesi üzerine Irak’ta seçimlerin üzerinden yaklaşık sekiz ay geçmesine rağmen hükûmet kurulamamıştır. Bu nedenle Kazımi hükûmeti geçici sıfatıyla sadece “günlük işleri” yürütme ödevi ile görevine devam etmektedir. Bu noktada terör örgütü IŞİD sonrası yeniden imar ihtiyacı ve düşük petrol fiyatları nedeniyle etkisi azalan bütçenin ardından fiyatların tekrar yükselmesi ile etkin hâle gelecek 2022 mali yılı bütçesi gibi hayati gelişmelerin de siyasi sorunlara kurban edildiği söylenebilir.