XVII. yüzyıl Dîvân edebiyatının temsilcilerinden biri olan Niğdeli Ahmed Nâmî, hayatının her döneminde ilimle meşgul olmuş, ömrünün son zamanlarında ise inzivaya çekildiği bir Nakşî tekkesinde tasavvufa yönelmiş “Dîvân” sahibi bir şairdir. “Dîvân”ındaki şiirlerden hareketle bir peygamber âşığı olduğunu anladığımız Nâmî, dinî ve tasavvufî yönü ağır basan bir isimdir. XVII. yüzyılın “Hikemî” rüzgârından da etkilendiğini düşündüğümüz şair, toplumun içine düştüğü problemlere pratik çözümler sunduğu “Manzûm Üç Erba‘în” adlı bir kırk hadis tercümesi telif etmiştir. Bu eser, başlığından da anlaşıldığı gibi üç adet manzûm kırk hadis tercümesinden oluşmaktadır. Eserde, İslâm’ın şartlarından yalan söylemenin kötülüğüne, sabır ve cömertlikten açgözlülük ve cimriliğe, komşu hakkından mesuliyet duygusuna kadar muhtelif konulara dair toplam 130 hadis, manzûm olarak tercüme edilmiştir. İnsanlara nasihat etmek amacıyla yazılan bu tercümenin didaktik söyleyiş gereği dili oldukça anlaşılır ve sadedir.
Kitap, dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde “kırk hadisler” hakkında bilgi verilip bu türün Türk edebiyatındaki ortaya çıkış ve gelişim süreci ele alınmıştır. İkinci bölümde edebiyatımızdaki Nâmî mahlaslı şairler tanıtılmış, eserin muhtemel şairi Niğdeli Ahmed Nâmî hakkında eldeki kaynaklar çerçevesinde bilgiler verilmiştir. Üçüncü bölümde, “Manzûm Üç Erba‘în” adlı eserin şekil (nazım şekilleri ve aruz kalıpları, dil ve üslup özellikleri) ve muhteva yönleri ele alınmıştır. Dördüncü bölümde ise manzûm tercümenin Türk Tarih Kurumu Kütüphanesinde Y/0419-1 demirbaş numarasıyla kayıtlı eldeki tek nüshası üzerinden transkripsiyonlu metni oluşturulmuştur. Ayrıca tercümedeki şiirlerin okurlar tarafından daha iyi anlaşılması için dil içi çevirisi de yapılmıştır.
Bu çalışmayla Nâmî’nin “Manzûm Üç Erba‘în” adlı hadis tercümesi gün yüzüne çıkarılarak hem konu ile ilgili bilim dallarına katkı sağlanmak istenmiş hem de hayata dair problemlerin çözümü için bu hadis tercümesi okuyucularla yeniden buluşturulmuştur.