İstanbul düşüyor, baylar bayanlar... 1453'ten bu yana gün be gün, anbean düşüyor... İstanbul'da hep perde arkasında kadınlar. Perde arkasında tarihi değiştiriyor, kendi kişisel tarihlerini yazacakları anı bekliyorlar...
Tıpkı "İstanbul Düşerken"in kahramanları gibi... 'Suden', 'Heran' ve 'Ansızın'...
Fatih Sultan Mehmed'in yatağından son Bizans İmparatoru'nun düşlerine giren, Bizans'ın çöküşünden günümüze kadar gelen bu kadınlar, 'Masalcı'nın elinde kahramanlaşıyor.
Hüseyin Latif, "Mavi Ölüm", "Sence Aşk Nedir?" ve "Bitmemiş Hikayeler"den sonra, masal tadında kaleme aldığı son romanı "İstanbul Düşerken"de bu defa Fatih döneminden İstanbul'un İşgali'ne ve oradan da günümüze uzanan bir aşk hikayesi anlatıyor okurlarına. Yazarın zaman içinde yaptığı yolculukta, etkileyici bir aşk hikayesi önümüzde kat kat açılırken, İstanbul şehrinin kaderini belirleyen kritik dönemler, bu dönemlere ait para, din, iktidar ve çıkar ilişkileri de açığa çıkıyor.