Bu kitabın amacı neoliberalleşme sürecinin iş ahlakı üzerinde
oluşturduğu tahribatın önlenmesinde, bir yaklaşım
modeli olarak kurumsal yönetişimin rolünün açıklayabilmektir.
Dürüstlük, adalet, sevgi, saygı ve güven, gibi toplumun
temel değerlerini oluşturan ahlaki kavramların neoliberalleşme
süreciyle birlikte oldukça zayıfladığı bilinen
bir gerçektir. Önceleri kişisel ilişkilerde kendini gösteren
gayri ahlaki tutum ve davranışlar zamanla daha geniş bir
tabanda yayılmış ve en nihayetinde dünya devi şirketlerde
peş peşe yaşanan skandallar ile kendini küresel ölçekte
hissettirmiştir. Uygulamalı bir ahlak bilgisi olan ve iş hayatında
karşılaşılan tüm ahlaki sorunlarını kapsayan iş ahlakının,
bu denli yozlaşmasına neden olan olumsuzlukları
ortadan kaldırmak ya da en azından hafifletmek amacıyla
başta Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere olmak üzere
“kurumsal yönetişim” tüm gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde
etkin olarak kullanılmaya başlamıştır.