登入選單
返回Google圖書搜尋
İslam'da Ahlak ve Ahlak Ekolleri
註釋Hz. Peygamber bir hadis-i şerifte, Ben ancak güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim, diyor. Diğer bir hadiste ise, Din, güzel ahlaktır, buyuruyor. Buradan hareketle, âlimler ve mutasavvıflar, dinin güzel ahlak olduğu gerçeğinden yola çıkarak, insan ve insanın tekâmülü ile ilgilenmişlerdir. Çünkü onlara göre ahlakı güzel olanın dini de güzeldir. Kur’ân-ı Kerim ve sahih hadis-i şeriflerde ifade edilen ve Hz. Peygamber’in şahsında somutlaşan ahlak da elbette ki evrenseldir ve evrensel oluşu da İslam’ın evrensel oluşunun zarurî ve tabiî bir sonucudur. İslam, tüm insanlığa hitap ettiğinden uyulmasını istediği ahlak kuralları da evrenseldir. Bununla beraber İslam ahlakı, diğer medeniyet ve toplumlarda, özellikle dinlerde ve felsefî ekollerde mevcut bulunan ahlak sistemlerinden farklıdır, bu farklar onun özgün tarafını oluşturur. İslam ahlakını farklı kılan hususlardan biri de İslam itikadı, ibadeti, hukuku ve dünya görüşüyle iç içe oluşudur. Ahlak kurallarına uymak, namaz ve oruç gibi farzdır, hatta çoğu zaman ibadetlerin gayesi de ahlaktır. Takva sahibi sahih bir mümin, ibadete gösterdiği önem ve özeni aynı şekilde ahlaka da gösterir. Güzel ahlakı içermeyen ve amaçlamayan ibadetler fazla anlamlı sayılmaz. Prof. Dr. Süleyman Uludağ, Ahlak bahsini tüm veçheleriyle, hem İslamî hem de tasavvufî ve felsefî açıdan okurlarına sunuyor. Ahlakın evrensel olduğunu, adabın ise kültürden kültüre göre değişebileceğini kitabında geniş bir perspektifle ele alıyor.