Elinizdeki bu kitap, yardımcı doçent olmamdan hemen sonra 6 yıldır vermekte
olduğum iletişim etiği dersinin malzemesini oluşturmak ve geliştirmek
ve nitelikli bir bilimsel eser oluşturmak amacıyla Hiperlink Yayınları
medya – iletişim kitapları kapsamında tasarlandı. Öte tarafta akademik yükselme
amacındaki biz akademisyenler hayatımızın keskin dönemeçlerinde
eserlerimizle jüriler karşısına çıkmak zorunda kalırız; dolayısıyla akademik
faaliyet alanımızda yetkinlik kazanmak ve kazandığımız bilgi ve beceriyi
paylaşmak bu kitabın ikincil amacı oldu.
Başlangıçta doktora tez tanışmanım ve kendisinden İletişim Etiği derslerini
aldığım Hocam Prof. Dr. Nurçay Türkoğlu’nun ders notlarından hareketle,
mevcut kitaplardan daha kapsamlı – en azından daha güncel – bir yönüyle
sistematik, bir yönüyle kronolojik bir incelemeden ibaret bir iletişim
etiği kitabını derlemeyi veya yazmayı planlamıştım.
Bu alana yoğunlaştıkça 2007 yılında başlayan çalışmam 2012’de nihayet
sonlandı. Eski okumalarıma, bilgi ve belgelere ek olarak geçen zaman
zarfında yeni iletişim teknolojilerinin de ele alınması çalışmayı zenginleştirdi.
Bugüne kadar bilinen ama hep göz ardı edilen yazılı ve elektronik yayıncılığın
temel çelişkisi kitap boyunca tartışmaya açmaya çalıştım: 24 saat
ne olursa olsun kesilmeyecek yayın ki bunun içinde kendi istediği haber ve
program arzusu içinde olanlar, egemen güçler de bulunmaktadır ve medya
çalışanlarının özgürce çalışma istekleri.
Akademisyenler medyanın duyarsız, umarsız, sorumsuz bir yayıncılık
anlayışı içinde hareket ettiğini, bu yüzden kitlelerin doğru haber alma hakkının
gasp edildiğini, kamuoyunun manipüle edildiğini; medya çalışanları
da akademisyenleri dünyanın gerçeklerinden kopuk yaşamakla eleştirirler…