Bizi yaratan, bizleri İslam’ın sembolü tevhit inancı ile şereflendiren,
bizlere hak ile batılı birbirinden ayırma basireti veren
ve bizlere sayısız nimetler bağşeden mutlak âlîm ve hakîm olan
Allah’a (c.c.) sonsuz ve ilel ebed hamd ve senalar olsun. Salat ve
selâm, son müjdeleyici ve uyarıcı olan; küfre ve delalete meydan
okuyan son kutlu Peygambere Hz. Muhammed Mustafâ’ya (s.a.s.)
olsun. Cenab-ı Allah’ın (c.c.) rahmeti, kutlu İslam davasının
yegane savunucusu olan ve bu dava bilincinin sonraki kuşaklara
aktarılması için gayret sarf eden tüm kudema alimlerin behresi
olsun.
Geçmişten günümüze ulaşmış birçok hadis çalışması bulunmaktadır.
Bu çalışmalar içinde bize ulaşan bir çok eser varki ilk
dönem âlimlerine aittir. Bu ilk dönem âlimlerden biride hadisçi
ve fıkıhçı olma kimliği ile öne çıkan, tebei tâbiîn tabakasından
olan Mısırlı âlim Abdullah b. Vehb b. Müslim el- Kureşî’dir
(v. 196/812). İlk dönem âlimleri arasında önemli bir ilmî şahsiyete
sahip olan İbn Vehb, Mısır’ın fethi ile beraber Mısır’a
gelen sahâbîlerden tabiînler tarafından nakledilen rivâyetlerin
sonraki kuşaklara aktarılmasında mühim bir rol üstlenmiştir.
Abdulah b. Vehb, tedvîn ve tasnîf faaliyetlerinin gündemde
olduğu hicrî II. yy.’da yaşamıştır. Onun bu faaliyetlerde bizzat
bulunmuş olmasına, ders aldığı hocalarına ve öğrencilerine bakıldığında,
onun hadis tarihi ve hadis ilmine katkısı açısından
önemli bir hadîs âlimi olduğu rahatlıkla anlaşılmaktadır. Ayrıca
onun Kütüb-i Tis’a eserlerinin otorite kazanma sürecinden önce
yaşamış olması ve Kütüb-i Tis’a müelliflerinin -İmâm Mâlik hariç- tamamı tarafından, onun tarîki ile gelen birçok rivâyetin
bu eserlerde nakledilmiş olması, İbn Vehb’in ne derecede mühim
bir ilmî şahsiyete sahib olduğunun diğer bir kanıtıdır.
Öte yandan İbn Vehb’e ait birçok eserden söz edilmektedir.
Onun bu eserleri arasında el-Câmi’ adlı hadis eserine ait bir
bölüm olan “Tefsîru’l-Kurân min Câm’ii Abdullah b. Vehb” adlı
eserde geçmektedir. İbn Vehb’in el-Câmi’i, II. y.y.’da Ma’mer b.
Râşid (v. 153/770), Süfyân es-Sevrî (161/778), Rabî’ b. Habîb (v.
170/787) ve Süfyân b. Uyeyne (v. 198/814) gibi âlimler tarafından
yazılan ilk Câmi’ türü eserlerler arasında zikredilmektedir.
İbn Vehb’in el-Câmi’i’ne ait olduğunu söylediğimiz bu bölüm,
üç ciltten oluşmaktadır. Eserin ilk iki cildinde, âyetler söylem
ve bağlam açısından rivâyetlerle açıklanmştır. Son cildinde ise
daha çok Kurân ilimlerinden söz edilmektedir.
Doktora tezimizden yararlanarak yaptığımız bu çalışmamızda,
İbn Vehb’in hayatı ve kendisi ile ilgili olacak şekilde yaşadığı
dönem hakkında bilgi verildi. Ayrıca âyetlerin açıklanması için
nakledilen rivâyetler, metin muhtevası ve son râvî bakımından
Kütüb-i Tis’a’nın ilgili rivâyetleri ile karşılaştırılarak rivâyetler
hadis tarihi açısından incelendi. Öte yandan İbn Vehb’in Kütüb-i
Tis’a’ya etkileri, Kütüb-i Tis’a’da İbn Vehb tarîki ile gelen rivâyetler
tespit edilmek sûretiyle açıklanmaya çalışıldı ve önemli sonuçlara
varıldı. Bu çalışmanın ilk dönemde yaşamış bir alimin kapsamlı
bir şekilde tanıtılmasına ve ilk dönem câmi türü bir esere ait olan
bölümün hadis tarihi açısından bilinmesine yardımcı olacağını
ümit etmekteyiz.