登入選單
返回Google圖書搜尋
Muhafazakar Düşünce Degisi 51
註釋

 Muhafazakâr Düşünce Dergisi bu sayısında, muhafazakâr

ideolojinin çoklukla ihmal edilen bir boyutuna odaklanıyor:

Dış politika. Kuşkusuz, bütünlüklü bir ideoloji olarak

muhafazakârlığın diğer pek çok alanda olduğu gibi uluslararası

ilişkiler açısından da söyleyecek çok sözü var. Dünyanın giderek

küçüldüğü, farklı toplumların daha fazla birbirlerine yaklaştığı,

kitlesel iletişim imkânlarının yükseldiği bir süreçte küresel gelişmeleri

doğru yorumlama ve anlamlandırmanın geçmişe göre

çok daha önem kazandığı açık. Ancak bu alanda rol sahibi olan

aktörlerin ve süreci etkileyen parametrelerin çokluğu ve çeşitliliği

göz önünde bulundurulduğunda dış politika ve uluslararası

ilişkiler gibi alanlarda ortaya konulan iddiaların diğer ideolojiler

gibi muhafazakârlık açısından da nispeten sınırlı olduğunu, hatta

bazı durumlarda çelişkiler içerebileceğini en baştan kabul etmek

gerekiyor. Bu durum, herhangi bir ideolojinin kendi çelişkilerinden

daha çok dış politikanın doğasından kaynaklanıyor.

İç politikada meşru güç kullanma tekeli devlette olduğundan

siyasal gelişmeler devlet odaklı ele alınırken uluslararası alanda

gücün temerküz edeceği bir merkezin bulunmaması ortak

kuralların belirlenmesini neredeyse imkânsız kılıyor. Bu süreçte,

muhafazakârlığın evrensel ideallerine başvurmak mümkün

olsa da devletlerden her zaman bunu beklemek çok da gerçekçi

değil.