Canavar eğilmiş ve kulağına bir şeyler fısıldıyordu. Ne dediğini anlayamıyordu. Korkuları kelimeleri anlamasını zorlaştırıyordu. Canavarının nefesi yüzüne çarptığında dayanılması güç bir nefret ile yüreği kavruluyor, serbest olsaydı oracıkta canı pahasına onu parçalama isteği duyuyordu. Sonunda kelimeleri ayırt edebildi. Ölümün bu kadar güzel bir şey olduğunu ve bu kadar çok arzuladığı bir zaman olduğunu hatırlamıyordu. Ölmek artık son kurtuluşuydu ve müjde verilir gibi büyük bir sevinçle karşılamıştı canavarın sözlerini.
“Artık bitti.”