Sahi sen kokunu tarif etmemi istediğinde ne söylemiştim. Evet, hatırladım şimdi sevda kokulu cennetim. O gün kokunu anlatmaya çalıştığımda gözlerin ışıl ışıl parlamıştı. Unutamıyorum hala. Bir dağın eteğinde önce karların eridiğini hayal et demiştim. Sonra dağın zirvesinde esen rüzgârın karı erittiğini düşün demiştim. İşte kar yerden tamamen kalktığında kayaların arasında saklamış olan çiçeğin kokusu demiştim. O çiçeğin ismini hala bulmuş değilim. İşte seni severken bile kolay anlamlara düşürmeyen ben... Şimdi nasıl durgun ve yorgun kaldığımı düşün öyle gel sevgilim.