登入選單
返回Google圖書搜尋
Modern Edebiyatın Hz. Peygamber (sav) İdraki (Karabatak #32)
註釋

Kavramanın Yüksek Bir Biçimi Olarak İdrak

İdrak yüksek bir kavrama biçimiyse eğer modern edebiyatın Hz. Peygamber’i idraki, modern insanın hayatında nebevî ilkelerin bulduğu karşılık nispetinde bir varoluş alanı açabilecektir kendisine. Araplar’ın, her kap içindekini dışarı sızdırır, dediği bu izleğin bizi götüreceği yerdir orası. O’nun yoluyla kesişen bir mısra ya da bir cümle yazabilmek için o yöne doğru yürümekten başka çaresi yoktur kalem sahibinin. Edebiyatın özlem duyduğu sahicilik ancak bu zeminde gerçekleşecek, yapmacıktan uzak metinlere ancak böyle ulaşılabilecektir.

Sahte övgülerden kurtaran bu özge hayranlığa edebiyatın ne kadar ihtiyacı var. Alışkanlıkları yüzünden güzel olan her şeye karşı duyarsız kalan insanı ilgisiz kalamayacağı bir güzellikle tanıştırma görevi onundur çünkü. Fakat bunun için önce kendisi tanımalıdır “Kâinatın Övüncü”nü. Tanımalıdır ki tanıştırabilsin. Tanıştırabilsin ki, görevini yapmanın dinginliğiyle sevgisini ilan etsin âleme. “Bir ben değil âlem sana hayran diye sevdim,” diye çınlatsın gök kubbeyi.

Bir önceki sayımızda “Klasik Edebiyatın Cansuyu Hz. Peygamber (sav)” başlığıyla ele aldığımız dosyayı yeni bir boyuta, modern edebiyatın katmanlarına taşıyarak, 32. sayımızın dosya konusunu “Modern Edebiyatın Hz. Peygamber (sav) İdraki” olarak belirledik. Hz. Peygamber sevgisinin modern edebiyattaki yansımalarına ayna olabilmek için edebiyat dünyasının birbirinden değerli isimlerini sayfalarımızda konuk ettik. M. Fatih Andı, Hasan Akay, Yılmaz Daşcıoğlu, Ahmet Sarı, Mehmet Narlı, Abdullah Harmancı, Turgay Anar, Secaattin Tural, Mehmet Ulukütük, Mesut Koçak, Kâmil Yeşil, Bekir Şakir Konyalı, Yunus Mucan ve Ayşe Uçkan’a kıymetli yazıları için şükran borçluyuz.

Bu sayımızın röportaj koltuğunda yine bir gönül insanı var; renkli ve sanat dolu bir hayat geçirdikten sonra insan onuruna yaraşır bir ruh mertebesine ulaşma yoluna ömrünü adayan Tosun Bayrak. Dopdolu bir yaşamın duraklarına “Sanatın İlk Maksadı, İnsanoğluna Görmediğini Göstermek, Görme Hocası Olmak” diyerek Karabatak okurlarını davet eden Tosun Bayrak, Emine Taş’ın sorularıyla son derece ilginç bir dünyanın kapılarını Karabatak okurları için araladı.

Karabatak’ın şairleri Dursun Güzel, Şafak Çelik, Hüseyin Akın, Ayşe Sevim, Süleyman Unutmaz, Adem Yazıcı, Adnan Metin, Meryem Kılıç, Mustafa Uçurum, Nurettin Durman, Can Acer, Ali Seyyah, Firdevs Aparı, F. Nuriye Torun, Mustafa Sarı, Muhammed İkbal Yıldırım, Mert Mevlüt Gökçe, Filiz Geç ve Serpil Çete; öykücüleri ise Kâmil Yeşil, Yunus Develi, Emine Batar, Derya Atsan, Murat Dai, Nevzat Sazak ve Saliha Şahin.

Poetika bölümümüzde Hasan Akay, Ali Ömer Akbulut ve Muhammed İkbal Yıldırım yazılarıyla yer alırken deneme bölümünü Ali Ömer Akbulut ve Muhammed Sağlam zenginleştiriyor; portre sayfalarında ise Hüseyin Yorulmaz’ın, önemli fikir adamlarımızdan Mahir İz’in dünyasını anlattığı özgün yazısı bekliyor okurlarımızı.

Kitap yazılarında Naime Erkovan, Güzide Ertürk’ün son öykü kitabı “Kaplumbağa Gölgesi”; Ela Korgan, Arzu Kadumi’nin “Gazoz Kapakları Birliği”; Sevgi Yerlioğlu, Mustafa Köneçoğlu’nun “Dünya Hatırası”; Hatice Tekin, Eva de Vitray Meyerovitch’in “İslam’ın Güleryüzü” ve Hilal Kazıcı, Menfalûtî’nin “Erdem Nerede?” isimli eserlerini incelediler.

Ve elbette olmazsa olmaz dostlarımız Sedat Gever, Ertan Ayhan Sertöz, Ayşe Ural, Hande Topbaş, M. S. Topbaş, Latif Dinçaslan ve Rahşan Tekşen’i özgün eserleriyle zikretmeliyiz.

Karabatak, otuz ikinci kez havalandı.