登入選單
返回Google圖書搜尋
İktisadi Analiz
註釋

 Elinizdeki kitap 1970’lerin ikinci yarısına aittir. Tam 30 yıl önce, 1979’un yaz aylarında yazma kısmı bitti. Daktilosu, dizilmesi, düzeltilmesi, şekillerin çizilmesi, matematik ek, bibliyografya, önsöz, vs. derken piyasaya çıkması 1980’i buldu. Böylece kitap İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi 1979-80 dönemi mezunlarının son sınıf İktisadi Analiz dersine yetişti. Sınavda tuğla gibi bir kitaptan sorumlu olmanın öğrencilere soğuk duş etkisi yaptığını hatırlıyorum. 

Yazarken kitabın birkaç baskı yapacağını düşünmüştüm. İktisat Fakültesinde öğrenci çoktu; nasıl olsa bir iki yıl içinde ilk baskısı tükenecekti. O arada ben de eksiklerini saptama fırsatını bulacak, kitabı gözden geçirip yeniden basacaktım. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Araya 12 Eylül darbesi girdi. Bir yıl sonra, 1981 yazında üniversite yaşamımda süresini bilmediğim bir parantez açmak zorunda kaldım. Sudan çıkmış balık misali ortalıkta savrulurken bu kitapla ilgili planlarım önce rafa kalktı, sonra çöplüğe atıldı. Kitapta yazdıklarımı bile unuttum gitti. 

Üç ay önce Eflatun yayınevi yöneticisi Fethiye Çolak bana kitabı yeniden basmayı önerdiğinde doğrusu çok şaşırdım. İlk tepkim olumsuzdu: teklif bana onur vermişti ama bunca yıl öncesinin kitabı bugün anlam taşımıyordu; iktisatta otuz yıl çok uzun bir zamandı; bugün kimsenin bu konularla ilgilendiğini sanmıyordum, vs. Galiba, yazdıklarımı yeniden okuyunca beğenmemekten korktum! Ama sevecen israrları karşısında fazla direnemedim. 

Bu baskı orijinali ile aynıdır. Sadece bariz dizgi hataları giderildi; bazı uslup ve dil bozuklukları düzeltildi; onlar dışında metne dokunulmadı. Şüphesiz, arada köprülerin altından çok sular aktı. İktisat teorisinde ve dünya ekonomisinde yaşanan dönüşümlerden ben de nasibimi aldım. Bekleneceği gibi, kitabı yeniden yazsam çok şey değişirdi. Örneğin, ilk bölümlere kurumsal iktisat okulunun katkılarını ekler, aradaki değer teorisi tartışmalarını kısaltır, sona kalan makro bölümlerin kapsamını genişletirdim. İlerleyen yaşımın olumlu etkilerini de eklemeliyim: hem daha yumuşak hem daha okuyucu-dostu bir uslup kullanırdım. Buna karşılık, kitabın belkemiğini oluşturan temel tezlerin bugün de arkasında durduğumu özellikle belirtmek istiyorum. 

Kitabın ikinci baskısını mümkün kılan Fethiye Çolak’a ve Eflatun yayınevindeki çalışma arkadaşlarına gerçekten minnettarım.