Sözlükçe olarak sunulan bu kitaptan anlaşılması gereken,
1) Tasavvufun yaşam biçiminin hangi temeller üzeri gerçekleştiği,
2) Tasavvufta yaşananların genel anlamda hangi kavramlarla anlamlandırıldığı,
3) Tasavvuf erenlerinin varoluşu anlamlandırmalarındaki ortak noktaları ve fikir farklılıkları,
4) Varoluşun anlamlandırılmasında dikkat edilmesi gereken noktalar,
5) Hakk ve O’nun hakikati üzeri haklar çerçevesinde hangi ilkeler doğrultusunda yaşamamız gerektiği,
6) Cenab’ı Hakk’ın zatı ve sıfatlarının, tavırda olanın tavırları ile karıştırılmaması gerektiği,
7) Haklar üzeri yaşanılması gerektiği,
8) Yaşam ve ahlak kitabı olan Kur’anın hangi ahlak üzeri nasıl yaşanması ve anlaşılması gerektiğidir.
Tarihsel süreçteki olay ve olgular bize bir ibrettir.Bizler tarihteki olay ve olgulara hüsn-ü zann ile bakarak, Hakk’tan olan her şeyi haklar penceresinden, Hakk neyi murad etmiş ise hayır üzeri, o çerçevede görmek gerektiği kanaatindeyim. Bu sebepten dolayı islam tarihinde ve paralelinde gelişen tasavvuf tarihinde, ayrıca insanlık tarihi üzerinde gerçekleşen olay ve olgulara takılmadan, olay ve olaylardan ibret alarak, bizlerin hayata nasıl bakmamız gerektiği, nasıl yaşamamız Gerekir. Yani olay ve olgulara, Hakk ve O’nun hakikati üzeri haklar çerçeversinde aşkın bir şekilde, ahistorik (tarihsel olmayan tarihi) bir biçimde bakmak gerekir. Bu bağlamda bu kitapta olay ve olgular üzerinden anlatımlarda bulunmamaktayım, verdiğim örneklerle sadece anlatmak istediğim Hakk, O’nun hakikati ve haklar çerçevesinde bağlar kurmaya çalışmaktayım. Bu da Cenab’ı Hakk’ın Kur’an ahlakındandır. Çünkü Kur’ana bakıldığında görülecektir ki Hakk, olay ve olguların anlatımından daha çok, olay ve olgular üzerinden varlığı, varlığının hakikatin kabul edilip edilmemesi, ve varlığının hakikati doğrultusunda tavırları olarak biçimlendirdiği haklar çerçevesinde yaşanıp yaşanmaması doğrultusunda ayetlerinde kelamda bulunur ve tipoloji düzeyinde durum ve davranışlarda görülür.
Bu kitap, yukarıda anlatılanlar doğrultusunda farklı bir görüş açısıyla varlık, varoluş ve hayata bakış çerçevesinde, ontolojik temelli ahlak penceresinden bakılarak anlaşılması gerekir. Kanaatimce Hakk, dini olan İslam, kitabı olan Kur’an ve halifesi olan insan, ahlâk çerçevesinden ontolojik temelde irdelenmediği sürece kemâlatıyla ekmel bir düzeyde anlaşılamayacaktır.
Ehlinin zevk etmesini temenni ederim.
Halil İbrahim Genç'in tüm çalışmalarına http://www.istanbultevhidokulu.org adresinden ulaşabilirsiniz.