登入選單
返回Google圖書搜尋
Hayatın Her Rengi: Çayyaka (Bedre)
註釋

İnegöl’den güneybatı yönünde ilerlediğinizde, ilk ören yeri olan İsaören köyüne ulaştığınızda yolunuz Uludağ'ın eteklerinde yükselir. Latif bir havanın sizde uyandırdığı yaşama sevinciyle içinizden mırıldandığınız türkünün nağmeleriyle karışan dağ esintisindeki çam kokusu sizi adeta kendine çeker. Sağlı sollu meyve bahçelerindeki şeftali, armut ve kıpkırmızı kirazları ile buyurun, hoş geldiniz der sahipleri.

Köye girerken solunuzda akan derenin şırıltısı ile köy meydanındaki güler yüzlü insanların size ikram edeceği demli çayı yudumlarken, sohbetlerle tatlandırılan vaktin nasıl geçtiğini anlamazsınız. Sohbetin sonunda nüktedan konuşmacılardan biri; "Burası Bedre, Su istersen işte dere, Ekmek istersen Allah vere, Yatmak istersen kaldığın yere" tekerlemesiyle esprisini yapar. Ancak Türbedere’li bir vatandaş bu tekerlemeyi Tekirdağ’daki Türbedere için de söylendiğini bana aktardığında demek ki bir nüktedanın sözü diğer yerlere de mâl edilmiş dedim. Neyse; biz öze dönelim.

14 ilde büyükşehir belediyesi ve 27 ilçe kurulması hakkında 12/11/2012 tarih ve 6360 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile köy tüzel kişiliği mahalleye dönüşen ve Bursa Büyükşehir Belediyesi ile İnegöl Belediyesi mücavir alanına dahil edilen, eşimin doğup büyüdüğü Köyü tarihi, içtimai, kültürel ve etnografik yönlerden araştırmak ve incelemek maksadıyla bu çalışmaya başladım. Köyümüzün tarihinin yanında, yakın geçmişine ait etnografik yapısını birinci ağızlardan gelecek nesillere anlatabilmek ve geçmişi geleceğe taşımak istedim.

Bu çalışmamda geçmişe ait şuuru açık ve akıcı anlatımıyla en çok yardımını gördüğüm kayınvalidem (merhum) Hanife ATAN ile kayınpederim (merhum) Mehmet ATAN çocukluklarını ve gençliklerini öyle içtenlikle anlattılar ki o günleri yeniden hem yaşadılar hem de yaşattılar. Kendilerine hürmetlerimi ve şükranlarımı sunarım.

Verdikleri bilgilerden çok yararlandığım köyün eşrafından Ahmet ZAMAN, Salih TÜRER ve Fahri TÜRKEN ile araştırmalarımızda bize mihmandarlık yapan Engin AL’a,

Mesleki ve akademik iş yoğunluğuna rağmen yoğun bir çaba ve mesai ile eserin en iyi şekilde ortaya çıkmasına gayret eden büyük oğlum Hüseyin’e ve ayrıca küçük oğlum Doğukan’a,

Çeşitli zamanlarda Köye götürdüğümde kıymetli vaktini bana ayırarak profesyonelce çektiği fotoğraflarla eserin zenginleşmesini sağlayan yeğenim Ali Osman AK’a,

Köye ait 19 yy.daki temettuat defterinin transkripsiyonunu hazırlayan ve gönderen kıymetli dostum ve arkadaşım İstanbul’daki Osmanlı Arşivinde görevli Arşiv Uzmanı Sinan ÇULUK’a,

Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Dr. Mehmet VANLIOĞLU, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Görevlisi Aydın KUDAT ve Tarih Bölümü Araştırma Görevlisi Mehmet TUĞRUL’a da çok teşekkür ediyorum.

Ayrıca kitabın basımında maddi ve manevi desteğini esirgemeyen İnegöl Belediyesi ve Belediye Başkanı Sayın Alinur AKTAŞ Beyefendiye teşekkürü bir borç bilirim.