Süleyman Çelebi’nin 15. yüzyılda yazdığı Vesîletü’n-Necât adlı eseri, Mevlid adıyla ünlenerek, Ali Fuat Bilkan’ın ifadesiyle, belki de “dünyanın en çok okunan şiiri” haline geldi. Bilkan bu büyük rağbeti, bu metnin birçok dinî esasla birlikte popüler mitolojik öğeleri de içermesine bağlıyor. Sünnilikle tasavvufun buluşma vesilesi olması da, bu rağbeti pekiştiren bir etken.
Kitap, Süleyman Çelebi’nin eserinin, zaman içinde anonim bir metin niteliği taşıyan “Yeni Mevlid”e dönüşmesinin hikâyesini anlatıyor. Bilkan’ın “değerden ritüele…” diye özetlediği bir dönüşüm bu. Bu süreç, modern zamanlarda hızlanıyor. Mevlid’in, kısaltılıp sadeleştirilerek yeniden düzenlenirken, sosyal ve siyasî bir ritüel olarak oynadığı işlevin aldığı yeni biçimleri de görüyoruz. Cumhuriyet dönemine kadar uzanan bir süreç bu.
Din, edebiyat, siyaset, ideoloji ve zihniyet veçheleriyle çok boyutlu bir tarih incelemesi.
“Kandil, doğum, mezuniyet, vefat, yıldönümü gibi önemli addedilen günlerde okunan Mevlid’e, yazılmış hiçbir şiire nasip olmayacak bir değer atfedilmiştir. Homeros, La Fontaine, Baudelaire, Byron, Goethe, Puşkin ya da Edgar Allen Poe gibi şairler, Süleyman Çelebi kadar okunmamıştır. (…) Bu özelliğiyle Mevlid, İslâm toplumlarında Kur’ân-ı Kerim’den sonra en çok okunan ve dinlenen eser olmuştur.” ALİ FUAT BİLKAN