登入選單
返回Google圖書搜尋
Edebiyat ve Felsefe (Karabatak #26)
註釋

Hayatın ve Ölümün Tanıkları: Edebiyat ve Felsefe

Tanımları değişse de edebiyat ve felsefe aynı kaynaktan besleniyor: Dil. Dilden bağımsız bir etkinliği olmayan insanda bu iki nehrin buluşması kaçınılmazdı. En büyük uğraşının dil olması nedeniyle felsefenin edebiyatla kan bağının oluşması da. Zira Teoman Duralı hocamızın ifadesiyle, dil edebîleşmemişse, güçlü bir edebiyatı taşıyacak duruma gelmemişse, oradan felsefî dile geçilemezdi.

Dil akrabalığı bir yana edebiyat ve felsefenin ilgi alanı da aynıydı: İnsan. Bu yüzden felsefeci ve edebiyatçılar aynı tekkede karşılaştılar sık sık. Edebiyatçı girenin felsefeci olarak, felsefeci girenin edebiyatçı olarak çıktığı bir dergahtı bu. Felsefî bir eser vermesine gerek yoktu edebiyatçıların, bütün kitaplarını felsefi sorgulamalarla doldurmuşlardı zaten. Felsefecilere gelince hayatı ve ölümü anlatabilmek için edebiyatın büyülü diline başvurdular. Zira insana yaklaşmanın başka bir yolu yoktu. Adıları edebiyatçı da olsa felsefeci de olsa hayatın ve ölümün ortak tanığıydılar.

Dosya konumuz “Edebiyat ve Felsefe.” Ş. Teoman Duralı, Mehmet Sabri Genç, Ahmet Sarı, Ali Utku, Mustafa Günay, Mehmet Ulukütük ve Enes Günaslan, bir kitap muhtevasında irdelediler bu hassas ilişkiyi.

Röportaj koltuğumuza ise bir hikmet adamı oturdu: Ekrem Demirli. “Tasavvuf, özel ve çetin yol demektir,” diyen Demirli, günümüzde yanlış algılanan tasavvufu, Mehmet Sabri Genç’in soruları çerçevesinde anlattı Karabatak okurlarına.

Deneme sayfalarında yer alan isimler Necati Mert, Ali Ömer Akbulut ve Meryem Kılıç. Poetika yazılarıyla Karabatak’ın konukları Hasan Akay, Ali Ömer Akbulut ve Koray Feyiz. Mehmet Sabri Genç, tefrikasına devam ederken Hüseyin Yorulmaz portre yazılarını, Ragıp Paşa’nın ilginç hayatıyla sürdürüyor.

Karabatak’ın şairleri Ercan Yılmaz, Hasan Akay, Hüseyin Akın, Adnan Metin, Ahmet Can, Şafak Çelik, Yusuf Koşal, Çayan Özvaran, Fuat Eren, Sare Öztürk, Kamil Remzi Cin, Sevgi Yerlioğlu, Berke Camekan, Ali Seyyah, F. Nuriye Torun, Mehmet Doruk Kandemir, Duygu Öztürk, Nuriye Erdoğan, Mustafa Çeğindir, Pınar Yeşil, Cennet İmata ve Zeynep Kamacı. Çeviri şiirde Sare Öztürk ve Mustafa Sarı yer alıyor.

Öykücülerimize gelince: Hüseyin Su, Demet Soysal, Emine Batar, Yunus Develi, Meliha Öz, Emre Şahin, Mustafa Uçurum, Selma Türköz, Mesut Koçak, Emine Bayındır, Betül Barış, Gonca Güleş, Nehar Çakır Ordu ve Firdevs Aparı. Bu sayının fotoğraf sayfasında, mülteci bir ailenin hayatta kalma mücadelesini objektifine düşüren Latif Dinçaslan konuğumuz oluyor. Kitap sayfalarında Fatma Akdağ, Ömer Yalçınova’nın inceleme eseri “Raskolnikov mu? Bihruz Bey mi?”yi tanıtırken Yaşar Öztürk, Murat Batmankaya’nın çevirisi “Deccal”i okurlarımıza sunuyor.

Ve olmazsa olmaz dostlarımız: Tiyatro yazılarıyla Hüseyin Sorgun; sinema yazılarıyla Hakan Bilge ve Songül Koç; gezi yazılarıyla F. Hande Topbaş ve Rahşan Tekşen; karakalem çizimiyle Ertan Ayhan Sertöz; fotomanipülasyon, illüstrasyonları ve eşsiz grafik çalışmasıyla Sedat Gever.

Karabatak, yirmi altıncı kez havalandı…