Akdeniz’de yıllar yılı sönmek bilmeyen bir güç ve azimle yelken şişiren, Rodos’tan İskenderiye’ye, Afrika sahillerinden Septe’ye, İspanya kıyılarından Venedik’e kadar etrafı kasıp kavuran, düşmanlarını rüyalarında bile terleten, zayıfın, fakirin dostu, kuvvetlinin ve âdilin hayranı Kurdoğlu Muslihittin Reis kimdi? Kinini, coşup taşan duygularını, kuvvet ve cesaretini nereden almıştı? Bu suali, Rodos Şövalyeleri Granmetri Vilye dö Liladam, Papa Onuncu Leon, İspanya Kralı Ferdinand, Tunus Hükümdarı Ebu Abdullah Mehmet, Fransa Kralı Birinci Fransuva, Mısır Sultanı Melik Eşref Kansu–Gavri, hattâ Yavuz Sultan Selim ile Kanunî Sultan Süleyman da çok kereler sormuştu. Sualler ekseriya cevapsız kalmıştı; kimisi hayranlıkla, kimisi korkuyla, kimisi de büyük bir hırs ve intikam duygusuyla Kurdoğlu’nu anar olmuştu… Bekir Büyükarkın’ın tarihî belgelere dayanarak yazdığı Suların Gölgesinde romanında yalnızca tarihin serin sularında unutulmuş bir Türk korsanının maceralarını değil, onun şahsında Türk’ün çelik iradesini, azmini, imkân ve fırsatları en iyi şekilde kullanışını ve tarihin seyrini değiştirme kabiliyetini göstermiştir.
[ Ötüken Neşriyat ]