登入選單
返回Google圖書搜尋
Bir Damla Yaş ve Bir Gülümseyiş
註釋

Tanrı kendi özünden bir ruh ayırdı ve onu güzelliğe çevirdi. Üzerine yağdırdığı tüm zarafet ve iyiliğin nimetleriyle yıkadı, ona bir mutluluk fincanı vererek şöyle dedi: "Geçmiş ve ge-leceği, unutmak istemediğin sürece bundan içme, çünkü AN olmayınca mutluluk boştur”, ardından bir de üzüntü fincanı vererek ekledi: "Bu fincandan iç ve yaşamın kısacık sevinç anları olduğunu anlayacaksın, çünkü hüzün hiçle doludur."

Tanrı dünyevi hazın onu ilk nefeste terk edeceği bir aşk bahşetti ve ilk dalkavukluk bilincini yok edecek bir şirinlikle onu ihsan eyledi. Ona doğru yolu göstermek için kalbinin derinliklerine gökten bilgelik yerleştirerek, görünmeyeni gören gözle her şeyi sevgi ve iyilikle yarattı. Gökkuşağının kanatları altındaki cennet meleklerinin dokuduğu giysilerle onu giydirdi. Hayat ve ışık şafağı olan karmaşanın gölgesinde onu gizledi, ardından pişmanlık fırınındaki ateşle tutuşturarak cehalet çölündeki yakıcı rüzgârla bencilliğin kıyısındaki keskin kum ve ömrün ayakları altındaki ham toprakla birleştirerek insanoğlunu yarattı. Ona kör bir güç verdi, öfkeyle onu çılgınlığa sürükleyen ve ancak arzu ve hazla sönecek ölümün gölgesi olan hayatı verdi. Ve Tanrı hem güldü hem de ağladı. Yarattığı insana karşı sevgi ve acıma hissederek, onu kendi rehberliğinde koruması altına aldı.