Her şey insanın gerçekten kendi seçimi. Bu evrende olan her şey insanın kendi seçimi ve özgür iradesiyle yaratımı. Kendi gücünün, kendine verilmiş olan bu gücün farkında olmayanlar hayatlarının kendi seçmeyişleriyle rasgele veya başkalarının seçimlerini pasif şekilde kabul ederek şekillendiğini, ama bunu günün sonunda yine kendilerinin seçtiklerini bilseler keşke. Kendi seçmedikleri her an’ın aslında yine de bir seçim olduğunun. Kendi yaratmadıkları hayatın, başkalarının seçimleri ile yaratıldığının ve buna izin vererek dolaylı ve pasif şekilde aslında tüm sorumluluğun ve yaratım seçiminin kendilerinden geçtiğinin, kendilerinde olduğunun farkında olsalar keşke.
İşte kendi gücünü eline alanlarsa, tüm bunların farkında, tüm o hapishanelerden çıkarak, kendileri olmayı, ruhlarındaki onlara özgün, onlara dair olanı yaşamayı seçerek kalp ferahlığıyla devam ediyorlar yola. Adanmışlıkla, kalp ferahlığıyla ve güvenerek, kendilerine güvenerek, evrene, olana, olmuşa ve olacağa güvenerek, O’na güvenerek...
Kalbime dolan, ruhumu neşe, sevinç ve kalp ferahlığıyla dolduran bir rüyayı anlatıyorum sizlere.
Hatırlamak için,
Bilmek için,
Uyanmak için,
Yeniden.
En temelde tüm sözler, tüm söylenenler, tüm yazılanlar çizilenler, hepsi en özde kendimize, kendi özümüze söylediğimiz ezgilerdir. Ruhuma dolan, kendi kendime mırıldandığım bu ezgiyi, kalbimden sizlerin kalplerine doğru akması, yol olması için kurguyla karıştırarak ve bazı çok sevdiğim düşünürlere de yer vererek sözlere dökmeye niyetlendim. Yeri geldi onlar bana çok şey hatırlattı, yeri geldi ben onlarla birlikte hatırladım. Sınırların olmadığı kurgusal bir evrende ruhumu özgürleştiren bu ezginin sizlerin kalplerine de dokunması dileğiyle…