登入選單
返回Google圖書搜尋
Milli Tarih Nedir?
註釋

"İnsanın, geçmişle arasında kurduğu ilişkiye, biz tarih diyoruz. İlişkinin kah resmi, kah hayali, kah fırtınalı ya da huzurlu oluşu, geçmişten değil, kendimize ve geleceğimize ilişkin karşılaştığımız problemlerden yahut yaptığımız tasarımlardan kaynaklanıyor. Ne de olsa bugün var olan ve yaşayanlar bizleriz. Bununla birlikte varlığımız ile geçmişimiz arasındaki bu ilişkinin etkiye çok da açık olduğunu söylemek kolay değildir. Çünkü bizlerin tanım ve tasarımlarımızın tarihe yüklediği gerilim ile onun bir sosyal bilim olarak metodolojik güvenceleri arasında sürekli bir didişme mevcuttur."

-Mustafa Safran-

Bahsedilen bu gerilimin eğitime yansıması tartışılması gereken diğer bir boyuttur. Tarihin neden ve niçin öğretildiği önemli olmakla birlikte, bunlardan daha da önemli olanı tarihin nasıl öğretildiğidir. Tarihin öğretiminde müfredatın, ders kitaplarının ve iktidarın etkisi yadsınamaz. Fakat bu bağlamda belirleyici olan araçlardan birisi de mikro iktidardır. Öğretmenin kurduğu mikro iktidarın etkilerini en aza indirgemenin veya başka bir ifade ile doğrudan demokrasiyi tanımlayan, bireyin/öğrencinin kendi anlatısını oluşturmada en önemli argümanlardan birisi de alan eğitimidir.

Bu kitapta bir tarafıyla tarihin neliğinden, tarih öğretiminin amaçlarına kadar uzanan geniş bir yelpazede teorik tartışmaların yanı sıra, tarihin nasıl öğretileceği gibi uygulamaya/yaşantıya dair makaleler yer almaktadır.

Milli tarih kavramı bir tarafıyla ulus devlet tartışmasını, bir tarafıyla da tarihin neliği tartışmasını içinde barındırır. Ulus devletlerin inşası, beraberinde milli tarihlerinin de inşası anlamını taşımaktadır. Bu durum aynı zamanda ulusun homojenliğine ve milli kültüre yapılan vurgu ile ulusun geçmişteki ortak kültür etrafında tanzim edilme sürecidir. Bu sürecin eleştiriye uğraması, ulus inşasının bir aracı olarak milli tarihe dair tartışmaların ortaya çıkışına karşılık gelir.

Kavram olarak milli tarih bugünde üretilir ve inşa edilir. Milli tarihle karşılaşan öznenin dışında bu inşa sürecinin öznesi ise tarihi inşa eden tarihçiler ve inşa edilen milli tarihi yaygınlaştıran tarih eğitimcilerinden başkası değildir. Başka bir ifadeyle bugün de milli tarih bir tarafıyla öznenin milli tarihe yüklediği anlamlarken diğer taraftan tarihçilerin inşa ettiği tarihler ve tarih eğitimcisinin milli tarihi yaygınlaştırma sürecidir.

Ahmet Vurgun, bugüne kadar yapılan milli tarih tartışmalarının ışığında milli tarihi hem inşa edenlerin hem de öğretenlerin gözüyle incelemektedir. Yazar, ülkenin dört bir tarafında iş yaşantılarını sürdüren tarihçiler ve tarih eğitimcileriyle yaptığı görüşmeler neticesinde bugünkü milli tarihin neliğini tartışıyor; milli tarihle, tarih öğretimiyle ilgilenenler ve ulus devletin ideolojik aygıtları üzerine düşünen ve yazanlar için yeni ufuklar açıyor.