Sağlık sorunları, geçmişte toplumların geleceğine yön verdiği gibi yakın dönemde de tarihin seyrini değiştirebilecek bir faktör olmuştur. Bu bağlamda çalışmada Osmanlı İmparatorluğu’ndan Cumhuriyet’e geçiş ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında Urfa ilinin sağlık alanındaki durumu üzerinde durulmuştur. Urfa ilinin Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında sağlık gelişmelerini tüm yönleriyle ele almak ve bunu bir çalışmayla sınırlandırabilmek elbette imkânsızdır. Ancak elinizdeki eser bu durumun bilinciyle Urfa sağlık tarihini; sağlık kurumları, bulaşıcı hastalıklar ve alternatif tıp yani geleneksel tıp perspektifinden okumaya çalışmaktadır. Bu gün önemli bir birikime sahip olan yakın dönem Urfa şehir tarihinde önemli bir etkiye sahip olan sağlık alanındaki çalışmaların yetersiz olduğu ve az sayıda çalışanın ilgi alanına girdiği tespit edilmiştir. Çalışmada, tespit edilmiş olan bu boşluğu doldurma iddiasında olmadığı gibi çalışmanın esas gayesi Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında toplumun sağlık alanındaki problemleri, sağlık alanında yapılan yatırımlar ve hizmet veren sağlık kurumları ile sağlık personelini genç devletin penceresinden anlatmaktır. Böylelikle Urfa yakın dönem sağlık tarihini sadece devlet eliyle kurulan sağlık kurumları ve hizmet veren sağlık personeli temelinde değil daha kapsayıcı bir bakış açısıyla toplumun ihtiyaçları ve problemleri çerçevesinde kendi kurum ve yöntemleriyle beraber okumak hedeflenmiştir.
Bu çalışma, giriş ve dört ana bölümden meydana gelmiştir. Eserde öncelikle, giriş bölümünde Urfa şehrinin kuruluş süreci üzerinde durulmuş, şehrin isim menşeine ve şehrin Cumhuriyet’in ilanına kadarki tarihsel sürecine değinilmiştir. “Urfa’da Sağlık Kurumları Olarak Hastaneler ve Personeli” başlığı ile hazırlanan birinci bölümde, Osmanlı’nın son dönemlerinde ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında sağlık alanında meydana gelen örgütlenmeyi ortaya koyup, Urfa Sıhhat ve İçtima-i Muavenet Müdürlüğü, Urfa Almanya Misyoner Hastanesi, Urfa Hamidiye Hastanesi ve Urfa Trahom Mücadele Hastanesi ile hizmet veren dispanserlerin kuruluş süreçleri ve faaliyetleri ile sağlık personeli anlatılmıştır. Birecik, Siverek ve Viranşehir Dispanserleri ile ilgili ayrıntılı bilgiye ise rastlanılmamıştır. Birinci bölümdeki temel vurgu misyonerlerin sağlık kurumu işletmelerinden dolayı kurumlar arası bir örgütlenmenin olmayışı ve savaşlardan dolayı sağlık kurumların yetersiz olmasıdır. Ancak var olan kurumlar, idari ve sağlık personeliyle birlikte halka sağlık alanında hizmet verebilmek için maddi manevi tüm unsurlarını kullanmış olduğu yönündedir.