登入選單
返回Google圖書搜尋
SU ŞEHRİ ANKARA’YA DOĞRU ANKARA’NIN ESTETİK SU İLE YENİDEN TANIŞMASI
註釋

Su, insan hayatının temelidir. Canlı hayatın temel ögelerinden olan su, insan açısından da hayati bir öneme sahiptir. Bundan ötürü, yerleşim merkezleri tarih boyunca akarsu veya duransu kaynaklarının yakınlarında kurulmuştur. Kadim Türk medeniyetinde sudan esinlenen Turkuaz rengi “hayat” manasına gelir.

Su medeniyet demektir. İnsan suya sadece canlı kalmak için değil, sosyal, ekonomik, psikolojik ve estetik (güzellik duyusu) açıdan da ihtiyaç duyar. Bir başka deyişle su, insanların toplu hâlde yaşamasıyla ortaya çıkardıkları medeniyetin de temel ögelerindendir.

Dünya başkentlerinin tamamında (çöl iklimi gibi tabii engellerle karşılaşanlar hariç) duransular ve akarsular estetik ve kültürel açıdan şehir yerleşim (metropol) alanların önemli bir unsurudur. Buna çeşitli kıtalardan Kahire, Moskova, Prag, Brasilia, Washington DC, Pretorya, Londra, Pekin, New York, Budapeşte gibi örnekler verilebilir.

Dünyada (çöl iklimi gibi tabii engellerle karşılaşanlar hariç) “susuz başkentlere” tek örnek Ankara’dır. Başkent Ankara’da ise şehir yerleşim (metropol) alanlarında tabii akarsu (dereler ve çaylar) güzergâhları mevcut olduğu hâlde, bu akarsular atıklarla kirletilmiş ve güzergâhlarının üzerleri kapatılmıştır. Suyun Ankaralıların hayatından çıkartılması, önemli bir sosyal, psikolojik, estetik ve ekonomik kayba yol açmıştır.

Bu araştırmanın amacı; Ankara’nın metropol alanlarından geçen akarsu güzergâhlarını betimlemek ve tekrar eski hâllerine dönüştürülmesi hususunda çözüme odaklı öneriler sunmaktır. Geçmişte gün yüzünde olan Ankara akarsularının çoğunun üstü günümüzde kapatılmış ve akarsular gömülü duruma getirilmiştir. Zaman içinde bu derelerin çoğu, kanalizasyon ve sanayi atıklarını akıtan pis su toplama şebekesinin bir parçası hâline getirilmiştir. OSTİM Teknik Üniversitesi tarafından hazırlanan bu çalışmanın ana amacı; coğrafi olarak yeterli su yataklarına sahip olan Başkentimize, çağdaş medeniyet ilkeleriyle uyumlu olarak yeniden bir su şehri niteliği kazandırmak; kaybettiği tabii ve tarihî mirası ortaya konarak ileride tekrar özgün-kadim hâline dönüştürülmesine zemin hazırlamaktır.

Ortaya çıkan önerilerin ağırlık merkezi Ankara yerleşim alanından geçen akarsuların özellik ve güzergâhlarının belirlenmesi ve ıslah edilmesidir. Bu çerçevede, ilk adımda üzeri kapatılan derelerin güzergâhları tespit edilip üstleri açılarak şehre kazandırılmalarının teknik açıdan mümkün olup olmadığı araştırılmıştır. Bu konuda güzergâh önerileri yapılmıştır. Kirletilen akarsuların temizlenmesi için tesislerin kurulması ve bu tesislerden geride biriken atık çamurdan atık ısı kazanı ve buhar türbini vasıtasıyla elektrik enerjisi üretilmesi üzerinde durulmuştur. Hazırlanan çalışmada; Ankara’ya kaybettiği tabii ve tarihî mirasını geri kazandırabilecek çözüm önerileri sunulmuştur. Aynı zamanda Eymir Gölü’ne ilave olarak, olumlu yönde yerel iklim (mikroklima) değişikliğine yol açabilecek nitelikte bir Kale (Bentderesi) - Ulus Baraj Gölü’nün yapılması da öneriler arasındadır.