Türkçe’de bir deyiş vardır: “Et kokarsa tuzlarsın, tuz kokarsa
ne çâre” diye. Elinizdeki bu çalışma Türk yargı sisteminde tuzun
koktuğunu kanıtlıyor. Eğer bir ressam veya karikatürist olsaydım,
bugünün Türkiye’sindeki yargı sistemini şöyle resmederdim: Bir
meydan ve ortada Adalet Tanrıçası Themis, gözleri açık. Bir elindeki
terazinin ağır basan kefesinde yürütmenin çıkarları, yukarıya
kalkan kefesinde ise Anayasa, AİHS ve evrensel hukuk kuralları.
Arkasındaki insanlar, iktidarın yandaşları; dans edip eğleniyorlar,
hayat onlar için çok güzel. Önünde bulunan insanlar, siyasi iktidarın
emniyet güçleri tarafından sıraya konulmuş, sırtlarında “muhalif”
damgası, Themis diğer elindeki kılıçla sırası gelen muhalifin boynunu
vuruyor.
Yürütmenin 17-25 Aralık 2013’teki yolsuzluk operasyonlarından
sonra bir dizi müdahale ve siyası baskı yoluyla kendisine
bağladığı Türk yargı sistemi tam olarak böyle. Yani siyasi iktidarın
elinde muhalifleri cezalandırmaya, yok etmeye yarayan bir silah.
Bu çalışmada bunun kanıtlarını fazlasıyla göreceksiniz.