Editörden Okuyucuya
40. sayımızla huzurlarınızdayız.
Bu sayımızın dosya konusu sinema ve edebiyat. Can Ahmet Çelik’in hazırladığı dosyada, anlatı sanatlarının en verimli iki alanının kesişim noktalarına ve birbirinden nasıl beslendiğine dair ufuk açıcı bir inceleme sizi bekliyor.
Sinema ve edebiyatın uyarlama sürecinde hangi dönüşümlerden geçtiği dosyanın odak noktalarından biri. Tarihsel gelişimi de dikkate aldığımızda, ilk uyarlanan metinlerin nasıl karşılandığı bize önemli veriler sunuyor. Özellikle sinemaya uyarlanan edebi eserlerin yaşadığı değişimler, her iki sanat formunun özgün sınırlarını ve imkanlarını yeniden gözler önüne seriyor. Okurlarımızdan bazıları edebi bir eserin film haline getirilmesinden hoşlanmazken, bazıları bu süreci metnin yeniden yorumlanması ve zenginleşmesi olarak görüyor. Edebiyat, sinema için yalnızca zengin bir ilham kaynağı değil; aynı zamanda hikayelerin farklı bakış açılarından anlatılmasına imkan tanıyan bir ifade biçimi. Yönetmen, senarist ve uzman görüşleriyle derinleşen dosyamızın güncelliğini uzun süre koruyacağına inanıyoruz.
Bu sayının ilk sayfalarında, Dursun Çiçek, Mustafa Uçurum ve Ahmet Melih Karauğuz’un kaleminden okurları karşılayan yazılar, edebiyat, şiir eleştirisi ve dilin doğuşu üzerine zengin içerikler sunuyor.
Ercan Yılmaz’ın “İyi Yürekli Kağıt” serisi, "duende" temalı 36. yazıya ulaştı. İspanyol şair Federico García Lorca, “duende”yi "sanatçının ruhunun derinliklerinden gelen, hayatın geçiciliği ve acıyla yüzleşen bir güç" olarak tanımlar. Ercan Yılmaz da hayatın geçiciliğine ve hüzne vurgu yapıyor.
Söyleşi sayfalarımızda Ali Sürmelioğlu, Erhan İdiz, Orhan Düz, Ümit Tatlıcan, Uğur Öztürk ve Kadir Tepe yer alıyor. Çeviriden yayıncılığa, İstanbul’dan etimolojiye kadar geniş bir yelpazede keyifli bir yolculuğa çıkmak isterseniz söyleşilerimiz tam size göre.
Ülke okumalarında bu sayımızda Vietnam’ı ağırlıyoruz. Bu coğrafyaya dair ilgi çekici kitaplarla dolu bu yazıda, savaşın edebiyatı nasıl şekillendirdiğine tanıklık ediyoruz.
Okur, 40. sayısında yine nitelikli olanın izinde ilerlemeye devam ediyor. Eleştiri, değerlendirme ve önerilerinizi sosyal medya adreslerimizden veya okur@okurdergisi.com adresinden bize yazabilirsiniz.
Bir sonraki sayıda görüşmek üzere…
Not: 39. sayımızın dosya görüşlerinde Abdülhamit Kırmızı’nın yazı başlığı sehven “Yalan Söyleyen Hatırat Utansın” yerine “Yalan Söyleyen Tarih Utansın” olarak girilmiştir. Yazarımız ve okuyucularımızdan özür dileriz.