登入選單
返回Google圖書搜尋
註釋

Türkiye nihayet 2 yıllık yoğun, meşakkatli ve de yorucu seçim dönemini geride bıraktı. 2024 yerel seçimlerin sonuçlanmasıyla seçim maratonuna uzun bir ara verilecek. Sürpriz bir sonuçla biten yerel seçimlerin partiler karnesini ve seçmen mesajlarının okumasını dosyamızda geniş bir şekilde ele aldık. Cumhur İttifakı’nın seçim sonuçlarını Hamit Emrah Beriş, ittifak dağılması yaşasa da örtülü ittifaklar ve geçmiş ortaklarından aldığı geçişken seçmenle bu seçimlerden birinci parti çıkan CHP’nin değişim değerlendirmesini Fatma Zehra Özdemir gerçekleştirdi. Yirmi yılın sonunda ilk kez ikinci parti konumuna gerileyen AK Parti ve neredeyse yarım asırdır birinci olamayan CHP’nin seçim sonuçlarının, ülke siyasetindeki anlamını ve seçmenin anlattıklarını Baki Laleoğlu kaleme aldı. Oy kaybederek seçim kazanan parti olma niteliğine sahip DEM Parti’yi Cengiz Alğan, küçük partilerin neticeyi değiştiremediğini ise Zakir Avşar yazdı. Mert Hüseyin Akgün de Türkiye’nin 150 yıllık Meclis ve yasama geleneğinin tarihsel seyrini aktardı. Yerel seçimler öncesinde dünyadaki yeni nesil şehircilik anlayışını analiz eden Cenay Babaoğlu’nun devam yazısı da bu dosyamız içinde…

Seçim atmosferi sonrası daha da öne çıkacak olan dış politikada ise dolu bir gündem ile dosyamızı hazırladık. Türkiye’nin dış politika kodlarını ve Irak ile stratejik iş birliğini, İsmail Numan Telci çok boyutlu bir bakış açısıyla gündeme getirirken, Murat Aslan, Türkiye ve Irak’ın PKK ile mücadelesinin röntgenini çekti. Türkiye’nin Batı ile ilişkilerindeki yeni perdeye Vişne Korkmaz, Afrika’daki ilişki ve başarılarına Tunç Demirtaş odaklandı. 7 Ekim sonrası Türkiye’nin Gazze politikasındaki değişimi Haydar Oruç masaya yatırırken; İsrail katliamı karşısında uluslararası düzenin ve BM’nin işlevsizliğini Muharrem Kılıç, İsrail’in stratejik mağlubiyetiyle artan saldırganlığını M. Hüseyin Mercan ortaya koydu. Filistin’e zulmü devam eden İsrail’in kendi içinde artan ayrışmasını, Gökhan Çınkara, Netanyahu-Gantz gerilimi üzerinden farklı boyutlarıyla ele aldı. ABD’nin Gazze’ye insani yardım ikilemine Yücel Acer dikkat çekti.

Değişen ve dönüşen dünyada Avrupa Birliği’nin Rusya politikasının gidişatını Aylin Ünver Noi, “boşa geçen 30 yılını” ise Mehmet Ayfer Kancı analiz etti. Savaşların çoğaldığı, krizlerin bitmediği yeni düzende Avrupa Gökyüzü Kalkanı Girişimi ve Avrupa savunmasının durumunu Rıfat Öncel değerlendirirken, Avrupa’daki Nükleer Enerji Zirvesi’nin çıktılarını Osman Zeki Gökçe sundu. Cengiz Buyar ise Putin’in seçim zaferinin Ruslar ve Batılılar için taşıdığı anlamlar üzerinde durdu.

İçinde bulunduğumuz Ramazan ayının Türkiye’nin toplumsal yapısındaki karşılığını Faruk Taşçı öz bir şekilde değerlendirdi. 31 Mart sonrası Türkiye ekonomisini neyin beklediğini Bilal Bağış detaylarıyla kaleme aldı. Yaşam döngümüzdeki kilit konulardan olan tarım meselesinin Türkiye ayağını, gıda arz güvenliği bağlamında Fahri Yavuz, AB’deki çiftçi protestolarını, neden ve olası sonuçları bağlamında ise Filiz Cicioğlu inceledi. Teknoloji dünyasının gerçeklerinden olan elektrikli araçları; iklim, ekonomi ve jeopolitik üçgen safhalarıyla Gloria Shkurti Özdemir çok boyutlu bir şekilde ele aldı. Baharın müjdecisi Nevruz’un İran ve Orta Asya’da ne anlama geldiğini Turgay Şafak yazdı.

Bu ay kitaplık bölümümüzde yer alan Değişen Dünyada ABD ve Türkiye başlıklı kitabın değerlendirmesini Mehmet Babacan kaleme aldı.

Tüm okurlarımızın Ramazan Bayramı’nı şimdiden tebrik ediyoruz,

Gelecek sayıda görüşmek üzere.