登入選單
返回Google圖書搜尋
Elif ile Mahmut hikayesi ( İnceleme – Metin)
註釋

Halk hikâyeleri, toplum hayatında sosyo-kültürel yapının değişmesiyle birlikte

destandan sonra ortaya çıkan, çoğunlukla âşıklar tarafından sözlü kültürde saz

ile icra edilen ancak yazılı kültür ortamında da metne dönüşmüş halk edebiyatı

türüdür. Halk hikâyeleri, genellikle aşk ve kahramanlığı –kimi zaman ikisini birden-

konu edinen nazım-nesir karışık bir şekle sahiptir. Halk hikâyeleri içerisinde

destan, masal, atasözü, deyim gibi pek çok türe ve kalıp yargılara ait örnekleri

barındırabilir. Elif ile Mahmut hikâyesi de birçok kültürel ögeyi ve halk edebiyatı

ürününü olay örgüsünde bulundurur. Zengin bir epizot yapısına, destan ve

masal motiflerine sahip olan Elif ile Mahmut, Türk araştırmacıların ilgisini ne

yazık ki çok fazla çekmemiştir. Hikâyeden bilimsel anlamda ilk kez 1929 yılında

Otto Spies bahseder. Pertev N. Boratav, 1946 yılında hikâyenin Doğu Anadolu’da

söylenmekte olduğunu ancak derlenmediğini belirtir. Hikâye üzerine müstakil

olarak ilk inceleme 1958’de Alman araştırmacı Edith Fischdick tarafından yapılır.

Sözlü kültürden derleme yapılıp yayımlanan ilk metinlerden biri olan Elif

ile Yaralı Mahmut 1983 tarihinde Ali Berat Alptekin tarafından yapılır. Hikâye,

hem sözlü hem de yazılı kültür ortamında başka bir hikâye olan Yaralı Mahmut’la

çoğunlukla karıştırılmakta veya başlıkları değiştirilmektedir. Hikâye üzerine ilk

ve tek yüksek lisans tezi 1992 yılında Aynur Karataş tarafından yapılır. Karataş

hikâyeyi Propp yöntemine göre çözümler.

Elif ile Mahmut hikâyesinin sözlü ve yazılı eş metinleri üzerine karşılaştırmalı

olarak bütüncül bir incelemenin yapılmamış olması bu çalışmayı gerekli

kılmıştır. Hikâyenin sözlü kültür ortamı metinlerinin az olmasına karşılık yazılı

kültür ortamında yazma, taş baskı, matbu ve roman olarak pek çok metni vardır.

Çalışmanın asıl amacı belirlenen eş metinler (yazılı-sözlü) arasındaki değişim

ve dönüşümü tespit edip çözümlemektir. Çalışmayı üç yazılı iki sözlü metinle

sınırlandırdık. Metinler yirminci yüzyılın başı ile sonu arasında tarihlenmektedir.

İlk metin çalışmada Y harfi ile gösterilen H. 1317 tarihli yazma nüshadır. İkincisi

çalışmada B harfi ile gösterilen H. 1330 tarihli Süleyman Hilmi Batumî tarafından

yazılan taş baskı eserdir. Üçüncü metin M harfi ile gösterilen H. 1332 tarihli

Himmetzade S. Abdullah tarafından hazırlanan matbu eserdir. Dördüncü metin

S1 olarak gösterilen 1979’da Mehmet Zeren tarafından Elazığ’da Hasan Demir’den

derlenen sözlü metindir. Son metin ise S2 olarak gösterilen Ali Berat Alptekin tarafından Mersin’de Hüseyin Garip’ten derlenen sözlü metindir. Eş metinlerin

hepsini kitabın sonunda metinler bölümünde verdik. Tarih aralığı, metinlerdeki

değişimlerin zamansal çizgideki oluşumlarını da göstermesi bakımından önem

arz eder. Hikâyenin çok farklı katmanlarda incelenmesi ve çözümlenmesi eş metinlerdeki

zamansal, yazar/anlatıcı, okuyucu/dinleyici, sözlü/yazılı gibi faktörleri

bütüncül açıdan tahlil edebilmek içindir.

Çalışma giriş ve sonuç hariç beş bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde

halk hikâyeciliği geleneğiyle ilgili temel bilgiler verildi. Nesir, nazım, icra, anlatıcı-

dinleyici ve mekân özellikleri üzerine duruldu. Hikâyelerin tasnifi, kaynakları

ve hikâyeler üzerine yapılan çalışmalar incelendi. Daha sonra Elif ile Mahmut

hikâyesinin gelenekteki yerini sorguladıktan sonra konusu, kaynağı, varyantları

ve hikâye üzerinde yapılan çalışmalar hakkında bilgi verildi.

Birinci bölümde; Elif ile Mahmut hikâyesinde incelediğimiz metinlerin özellikleri

açıklandı. Hikâyenin özeti verildikten sonra epizot yapısına göre eş metinler

karşılaştırmalı olarak incelendi. Sözlü ve yazılı kültür ortamındaki metinlerin

farklılıkları da son kısımda değerlendirildi.

Elif ile Mahmut hikâyesinde yapı adını taşıyan ikinci bölümde metinlerin

kurguları incelenip kurgu eşiklerinin nelerden oluştuğu çözümlendi. Metinlerde

kullanılan arasözler, atasözleri, deyimler, alkış, kargış, epitetler ve formel yapılar

tespit edildi.

Üçüncü bölümde; hikâyede zaman, mekân ve şahıs kadrosunun yapısı ortaya

çıkarıldı ve bunlar karşılaştırmalı olarak irdelendi. Hikâyede zaman unsurlarının

vakaya etkisi çözümlendi. Epizot yapısına göre eş metinlerde mekânın nasıl kullanıldığı

tespit edildi. Ayrıca mekânın karakterler üzerindeki etkileri saptandı.

Hikâyenin şahıs kadrosu ve vakaya göre onların işlevleri değerlendirildi.

Dördüncü bölümde; hikâyenin motifleri Motif Index Folk Literature sistemine

göre tespit edilerek numaralandırıldı. Katalogda yer almayan metinler için farklı

numaralar veya yeni numaralar kullanıldı.

Beşinci bölümde; eş metinlerdeki şiirler çözümlenerek epizot yapılarına göre

karşılaştırıldı. Şiirsel yapının olay örgüsüne katkısı incelendi. Şiirler yazılı ve sözlü

eş metinler karşılaştırmalı olarak çözümlendi. Ayrıca çeşitli grafikler ile tablolar

oluşturularak sayısal veya görsel veriler ışığında şiirsel yapı açıklandı.

Sonuç kısmında çalışmada tespit edilen bulgular ve çıkarımlar değerlendirildi.

Kaynakça bölümünde çalışmanın hazırlanması sırasında yararlanılan ve metin

içi atıf yöntemiyle gösterilen kaynaklar alfabetik bir şekilde verildi.

Metinler bölümünde yazma metin okunuşuna göre verildi. Basma metinde bazı

güncellemeler yapıldı, bunlar dipnotlarda gösterildi. Matbu metin ise çok fazla müdahalede bulunulmadan günümüz Türkçesi’ne göre aktarıldı. Sözlü metinler

ise herhangi bir müdahalede bulunulmadan olduğu gibi aktarıldı.

Çalışmamın içeriğini ve kapsamını belirleme konusunda önerilerini paylaşan

Hocam Prof. Dr. M. Mete Taşlıova’ya; Elif ile Mahmut hikâyesiyle tanışmama vesile

olan ve her türlü kaynak temini sağlama konusunda cömert davranan Hocam Prof.

Dr. Abdulkadir Emeksiz’e; değerlendirme ve tespitlerini aktaran Sayın Dr. Doğan

Kaya, Prof. Dr. İsmail Görkem ve Prof. Dr. Öcal Oğuz’a; redaksiyon aşamasında

yardımlarını esirgemeyen sevgili mesai arkadaşlarım Doç. Dr. Haluk Öner, Dr.

Yılmaz Top ve sevgili arkadaşım Dr. Emine Çakır’a; her daim yanımda olan ve

bu çalışma sırasında onları biraz ihmal ettiğim kızım Sena ve eşim Gülay’a tüm

samimiyetimle zevkle teşekkürlerimi sunarım.