登入選單
返回Google圖書搜尋
Kan Gibi Vakte Düşen (İz Yayıncılık)
註釋“Şiir, her şeyden önce bir bulur ve bulunur tecrübesinin ifşasıdır. Her tür ve düzeydeki seziş, eriş, oluş ve kavrayışımız en özlü, en dolaysız dilsel ifadesini şiirde bulur. O bir temâşâ ve tanıklığın dilidir ve hakikate sadakati nisbetinde de sahihlik beratına sahip olur. Bununla birlikte, o asla tecrübenin ilk elden bir yorumu olmanın ötesine geçemez. şairin bulduğu, tanık olduğu veya derinden kavradığı şey, yani tecrübenin kendisi bize hep mahrem kalır. Şiir, bu mahrem tecrübeyi veya benzeri bir algı ya da kavrayışı bize açmak için en çok mecaz atına biner: ima eder, işaret eder, telkin eder, ikna eder ve karşılaştığı hakikati bir şekilde bize ilkâ eder; çağırır, çığırır, çağrıştırır, çarpar; kısaca, çırpınır durur. Bütün derdi dili kelamla, yani sözle buluşturmak ve aynı zamanda da ifade etmeye çalıştığı şeye bizi aşina kılmaktır. Kısaca, hakikatin şarkısı kesilmek. İşte bu yüzden, şiir, en sahih temsillerinde insanın hizasında bir yerlerde durur.”