登入選單
返回Google圖書搜尋
Genç Dergisi Sayı: 140 / Mayıs 2018
註釋

Her doğan ölüme mahkum, değiştirilemez bir gerçek bu. Sınırlı bir zaman diliminde yeryüzündeyiz, aramızdan hiç kimse bâki değil dünyada, alıp verdiğimiz her nefes bizi mâlum sona doğru daha da yakınlaştırıyor.
Solan çiçekler, batan güneş, yaşlanan vücutlarımız fâniliğin açık işaretleri.
Herkes bir yol tutturur, insan olmak bunu gerektirir. İnananların yolu ve takip edeceği rota bellidir: Hz. Muhammed’in izi. (Sallâllâhu aleyhi ve sellem)
“Bunları biliyoruz” dediğinizi duyar gibiyim. Olsun, hatırlatmak istedim, çünkü hatırlatmak imanlı kimselere fayda verir, böyle buyruluyor ezelî kelamda.
Hatırlatmak istediğimiz şeylerden birkaçı şöyle:
* Bilmek yetmiyor, bildiğimizle amel etmek zorundayız. Bugün İslam’ı anlatan, konuşan çok kişi var, lakin insanlar sözden daha çok hâlden etkileniyor, hâl ehli insanlar azaldıkça tadı tuzu kaçıyor hayatın, anlamı kalmıyor kuru sözlerin. Hâsılı, bildiğimiz şeyleri yaşama noktasında ertelemeyelim hayatı, bilmek bizi kurtarmaz, bildiklerimizle amel etmedikçe eksiğiz, hüsrandayız, kayıptayız.
* Hepimiz tek tek hesap vereceğiz kıyamet gününde, bütün nimetlerden hesaba çekileceğiz, kendi ellerimiz, kendi gözlerimiz yapıp ettiğimiz her şeye şahitlik edecek. Maddî yatırımlar, dünyalık hesaplar ve çeşitli vesileyle çıkılan yolculuklar konusunda öngörülü olan, endişeler taşıyan ve planlamalar yapan aklımıza hatırlatmamız gerekir: Ahiret günü için nasıl bir yatırım yapıyorsun, sonsuz hayat için ne gibi hazırlıkların var, Rabbinin huzuruna ne götüreceksin?
* Biri “aman şu sokağa girme, saldırgan köpek var” dese tedirgin olur, aldığımız bilginin doğru ya da yanlışlığına bakmadan tedbirimizi alırız, gerekirse yolumuzu uzatırız. İnsanlık tarihinin eşsiz şahsiyetleri olan peygamberlerin ikazları kalbimizi ne kadar titretiyor, içimizi ne denli ürpertiyor, iyi düşünmek gerekiyor üzerinde. Sayısız gündem içinde, bitmek bilmeyen haberler arasında “en büyük haber” olarak tarif edilen haberlerden nasıl da uzak düşürüldük böyle. Neydi en büyük haberler insanlık için? Allah’tan başka ilah yoktur, ahiret haktır, hesap gerçektir, cennet veya cehennem son duraktır. Saldırgan bir köpek kadar hesaba katmıyorsak ölüm anımızı, kabir hayatını, ahiret hallerini, vay bize, vay basiretimize.
* Gece ve gündüzün birbiri ardınca gelmesi üzerinde düşünülmesi gereken ve her gün tekrarlandığı için “aşinalık körlüğü” yaşadığımız en önemli konulardan biridir. Güneşin dünyayı inanılmaz güzellikte aydınlatması, ayın bir kandil gibi ışıması hâkeza. “Biz kimiz, nereden geldik, nereye gidiyoruz, hayatın gayesi nedir, yaşamaktan murad ne olabilir?” gibi en temel ve hayati sorular için bahar aylarını büyük fırsat bilelim, muhteşem bir hareketlilik, akıl almaz bir şenlik var tabiatta, ibretle bakalım âleme, tefekkür yolumuzu açacak, kalbimizi rakikleştirecektir.
* Amaçsız ve anlamsız bir dünya için çabalayanların sayısı bir hayli fazla, onlar kutsal olan her şeyden nefret ediyorlar, Allah’ın adı anıldığı zaman yüzlerini buruşturuyorlar. Bizler, kınayanın kınamasına aldırmadan peygamberlerin izinde yürüyelim, inanç ateşiyle yansın yüreklerimiz, salih ameller dolduralım heybemize. Her dönemde geçerli olan meziyeti soranlar için parola belli: Rabbimiz Allah’tır diyelim, şahsiyetli bir şekilde dosdoğru yürüyelim ve son nefesimize kadar salih ameller peşinde koşalım.       
***
Türkiye Gençleşiyor projemiz kapsamında “sözü güzel söyleyen, güzel söz söyleyen” genç dostlarımız konferanslar vermeye devam ediyor. “Yaptığımız etkinliğe konuşmacı olarak kimi çağırsak” diye düşünen öğretmenler, STK temsilcileri, öğrenci toplulukları vs. için önemli bir katkı oldu, hayırlı olmasını dileriz.
Üsküdar Belediyesi’yle ortaklaşa düzenlediğimiz Tecrübe Söyleşileri devam ediyor, 5 Mayıs’ta Muhyiddin Şekûr’u ağırlayacağız Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde, sizleri de aramızda görmek isteriz.
Haziran sayımızda görüşmek üzere.