登入選單
返回Google圖書搜尋
IMF KISKACINDA TELEKOM, THY ve Enis ÖKSÜZ
註釋TELEKOM, THY dosyasında neler yok ki...  Özelleştirilmesinin  yılan hikâyesine dönüşü,  Bizans’ta bile görülmeyen türlü ayak oyunları, çıkar çekişmeleri, peşkeş ve talâna sahne oluşu, “Birkaç iyi adam” ve başarılı bir bakanın ilâhlara kurban edililişi ve daha niceleri... Bir gün koltuğunu doldurmasıyla övülen, ödüllendirilen bir bakanın, çıkar savaşları arasında “vatan haini(!)” ilân edilmesinin hayret veren, düşündüren hikâyesini de görebiliyorsunuz TELEKOM dosyası içinde... Vatanını, devletini ve devletinin âlî çıkarlarını savunmanın erdem mi, enayilik mi olduğuna karar vermekte zorlanıyor, yükseliş trendi hiç kırılmayan “devlet malı deniz” düsturuna biat edenlerin ne kadar haklı olduğunu görüp pes diyebiliyorsunuz... Kim tarafından yönetiliyoruz, manda yönetimini reddettiğimize eminsek IMF neci? İşte size hikâye içinde hikâye, oyun içinde oyun olan TELEKOM dosyası... Ve bir dönemin hikâyesi... IMF Kıskacında Türkiye...! TELEKOM dosyasını açmak için çok uzaklara gitmeden, yakın geçmişe bakmanın faydalı olacağını düşünüyoruz. Çünkü geçmişe bakıldığında yapılan bütün tartışmaların, TELEKOM’u özelleştirsek de mi saklasak, yoksa özelleştirmeden mi saklasak yönünde ifadelerle dolu olduğu görülecektir. Her iktidar döneminde el atılan başlıca konulardan biri olan TELEKOM yıllar yılı tartışılmış, ancak özelleştirmeye yönelik somut bir adım DSPMHP-ANAP koalisyonu döneminde atılabilmiştir. Hem de her yönden “uyumlu” olduğu ısrarla bastırılan hükûmette, “uyum” problemi yaratma pahası göze alınarak... Ve yine hem de koalisyon içinde yaptığı icraatla göz dolduran bir bakanın koltuğu altından çekilerek... Türkiye 17 Ağustos 1999 depreminin yaralarıyla uğraşırken, tartışılan konuların başında yardım skandalı ile TELEKOM ve GSM hatlarının kilitlenmeleri gelmişti. Yakınlarından haber alabilmek için Türkiye’nin her yerinden aynı anda telefona sarılan milyonlarca vatandaş hatları kilitlemiş, haber yerine duyulan tek ses sürekli çalan “dıtlamalar” olmuştu. İşte takvim yapraklarının güz mevsimine vurduğu  o günlerde Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz, üç GSM ihalesinin bu yıl içerisinde sonuçlanacağı müjdesini veriyordu. Müjde diye tabir ediyoruz, çünkü sözleşmelerinde 400 bin abone kapasitesine ulaştıklarında yeni lisanslar verilebileceği maddesi olmasına rağmen, başka lisanslar verilerek, böylece 11 milyon aboneye ulaşmasına duopol oluşturan iki kurumun hâkimiyeti sona erecek, rekabetle birlikte cep yakan telefonların, cep yakan faturaları insaflı rakamlara ulaşılacaktı. En azından hedef böyleydi...