登入選單
返回Google圖書搜尋
KAVRAMSAL SANATA BİR BAKIŞ
註釋

1.GİRİŞ

 

Bir meslek düşünün sınırlarının olmadığı sanılan ancak sınırlarını işin kendisinin koyabileceği. Bu mesleğin alanı insan ve insana ait her şey olsun, Elinizde benliğiniz ve dünyada yaşadığınız gerçeği mevcut. Bu küçük görünen büyük olgular biçim verilerek yorumlansın ve şimdi soruyorum biçim verdiğiniz düşüncenin içinde açık ya da gizli semboller yok mudur?

 

İşte, Kavramsal Sanat’ta bize sanatı ve eserin içerisindeki simgeleri her yere, her şeye uygulayabileceğimizi söylüyor. Ancak bilinmesi gerekir ki Kavramsal Sanat yapacaksanız alt yapınızın hazır olması gerekir. Her yere uygulayabildiğimiz biçime dönüşmüş düşünceyi oluşturan faktörleri nerede buluruz?

 

İstemli ya da istemsiz yapılan işin içine girmiş sembollerde değil mi? Yaşadığımız olaylar psikolojimizin son halini oluşturur.

Sanatçı, “nereye nasıl yapma tasasını” bir kenara koyup, sadece biçim yaptığında bu biçim önce hiçbir şey değilken sonrasında birçok şeye dönüşecektir, bu süreç daha sonrasında bizi başka biri bile yapabilir.

 

İnsanlar yaşamın sıkıntılarından kurtulmak için yaptıkları her eylemde yine kendi psikolojilerinin son durumunu bulabilir. Okuduğumuz her yazıda izlediğimiz her film‘de kendimizi bulabiliriz. Bu biraz da nereye nasıl baktığımız ile ilgilidir. Sanat bize bunu yapar, içine alır dışına çıktığımızda ise hiçbir şey sandığımız birçok olguyu yerleştirmiş olur. O halde sanatçı eserinin üretim ve aktarım aşamasında neden dogmalara takılı kalsın ki? Sanatçı bir ağaç kütüğünde aktarmak isteğini görebilir. Bir çöp’ün atılma törenini hayatımızdaki fazlalıklardan kurtulma eylemi olarak düşünülmesi ve bunu bir sanat eseri olarak izleyiciye sunması doğal bir şey değil midir? Peki, bu yorumu sergileyen sanatçı bize bir noktada semboller sunmaz mı?

Sanatçı bunu gizlese de ilk okumada değil belki, fakat sonrasında mutlak ki ele verecektir.

Sanatçının en doğal hali ilkel hali midir? Her şey ilkellikte gizlidir. Bugün yeni saydığımız birçok oluşumun temelleri “Homo Sapiens” alttürünün ilk ırkı olan “Cro-magnon’da gizlidir.

 

Belki büyüydü, belki bu büyünün malzemeleri, belki de töreniydi. Bu törenler ne şekilde olursa olsun tiyatroyu doğal olarak sinemayı oluşturan faktörlerdir. Dağa, taşa, toprağa yaptıkları yeryüzü sanatını işaret etmez mi?

 

Elbette ki birçok etkisi mevcuttur. Bir konuyu ele alalım, ilkel insanın ilk icadı bir iğne olmuştur. Bu icatla elbiselerini yaptığını düşünelim. Bu elbiseyi yaparken düşündükleri, elbisenin yapıldığı kişinin konumu o güne kadar gördükleri ve yaşadıkları o elbiseyi etkilemez mi? İlgili elbisenin sahibini diğer kişilerden ayıran imgeler yerleştirmesi mümkün değil midir?

Evet, mümkündür ve çok normal bir eylemdir.

Şimdi, bu kişiyi yüzeysel olarak kurgulayalım, bir kabile var ve elbisenin sahibi kabilenin lideri olsun elbiseyi yapanında sevdiği adam, dünyaya getirdiği çocukların babası olsun. Kabilenin tek elbise diken kadını ise bu elbiseye kabilenin diğer erkeklerinden ayıran imgeleri ister istemez yerleştirecektir.

 

Ayırıcı özelliği, elbiseye gizlenmiş dikişlerdeki farklılıklarda bile bulabiliriz. İşte bu yaptıkları modayı, resim sanatını ve daha birçok sanat dalını etkilemiştir. Kendi içerisinde tüm sanatları disipline etmiştir. Elbette ki üretim sırasındaki düşünceleri, hayalleri birer senaryodur. Bir kurgudur ve kendisi de bir senaristtir.

Hayal etmek insanın engelleyemeyeceği en doğal dürtü ve çoğu zaman yaşam destek ünitesidir. Hayvanların dahi rüya gördüğü bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Rüya bir kurgudur. Hayvandan daha gelişkin olan insan bu kurguyu aktarma yolunu bilir.

 

“Olmazsa olmaz” kuralları koyan tür insandır. O halde kaldırabilecek olanda insandır. Hayal ettiklerini kurgulayıp biçim verirken bırakalım da sunumunu kendisi seçsin. Malzemesi ne isterse o olsun, renk, denge kaygısı olmadan sadece sanat için, kendisi için ya da insanlara mesaj vermek için yapsın.

 

Kavramsal sanat yapan sanatçı nereye ne aktarıp ifade ederse etsin içinde tüm unsurları saklayan kendi gerçeğini barındırmaktadır. Bu gerçek simgelerde gizlidir. Bu araştırmanın amacı bu gerçeğin varlığını okuyucuya ulaştırmaktır.