TAKDİMLER
Aile, farklı hayatları aynı çatı altında buluşturan, arala-rında kurduğu nakış misali bağlar ile birbirlerine geçmeleri-ni, birbirlerini bütünlemelerini ve güçlenmelerini sağlayan muhteşem birlikteliğin adıdır. Akrabaların da başka evlerde yaşasalar bile aslında görünmez bir cam çatı altında birleşen insanlar olduğunu düşünmek yanlış olmaz. O halde aile de-mek, birlik demektir; birlikte dirlik demektir…
Modern zamanların aile üzerindeki en derin etkisi, birlik duygusunu zedeleyerek aile bağlarını gevşetmesidir. Ekono-mik özgürlüğe sahip aile bireylerinin, hayatlarını dilediğince sürdürebilen bağımsız insanlar olma iddiasıyla birbirlerinden uzaklaşması, modern toplumların en acı tecrübelerindendir. Oysa aile bireyleri birbirlerine sadece maddi anlamda değil, aynı zamanda manevi anlamda da muhtaçtır. Sadece birbirle-rini yedirip giydirmekle değil, duygusal ve zihinsel anlamda beslemekle de sorumludur. “Birlikte ama yalnız” yaşamak değil, “bir ve beraber” yaşamaktır aile…
Muhterem Cemil Bey’in bu kıymetli eseri, ailelerimiz için birlik çağrısı yapıyor. Aile birlikteliğimizi korumanın ve güçlendirmenin yollarını anlatıyor. Sofradan seyahate, sayfa-dan seccadeye uzanan bir birliktelik şuuru aşılıyor. Sevgi ve samimiyette birliği, yani huzur ve güven dolu bir aile ilişki-sini öneriyor. Bize düşen ise, ona kulak vermek ve teşekkür-lerimizi arz etmek…
Doç. Dr. Huriye MARTI
Aile ve Dini Rehberlik Daire Başkanı
Aile Huzur ve Mutluluğu için 9 (Dokuz) “S”
9
Yıllardır Cemil Abi’den dinlediğim “Mutluluk için S’ler” seminerini her dinlediğimde “ne güzel bir kitap olur bunlar” diye hayal etmiştim. Cemil Abinin günlük yoğunlu-ğuna bizzat şahit olduğum için de fazla ısrarcı olmamıştım. Nihayet bu kitabın yayından önce okumak ve takdim için adıma ayrılmış sayfa olduğunu görmek beni hayli memnun etti. Ailelerin ihtiyacı olan önerilerin, inancımızdan güzel örnekler eşliğinde vererek kolay, akılda kalıcı, anlaşılır ve mütavazi bir üslupla sunulması okumayı ve uygulamayı ko-laylaştırmaktadır.
Okurların, bu önerileri bilgi dağarcığından hayatı güzel-leştirme becerisine kolaylıkla yüceleştireceğine inanıyorum. Tüm ailelere ısrarla okuyup uygulamalarını öneriyorum. Bu “S”leri sadece aile mutluluğu için değil tüm insan ilişkilerin-de düşününce hayalen bile olsa uygulanmış olması toplum huzurunun da ideal ölçülere çekileceğini ümit ediyorum.
Dr. Semin GÜLER OĞURTAN
Cemil Paslı
10
Toplumun özü olan ‘’aile’’ mefhumunu sağlam kurmak ve huzur ile devam ettirmek bir devleti idare etmek kadar maharet gerektirir.
Baba olmak, ana olmak kolaydır ancak o kariyeri devam ettirmek hayatın bütün kazanımlarını muhafaza ölçüsünde beceri ister.
Cemil PASLI Bey ummandan bir katre, lakin çöl bitki-sine can suyu niteliğinde kısa, öz ve anlamlı tespitleriyle bize bir iksir buketi sundu.
Bilişim çağında uzakları yakına getirirken yakınlardan uzaklaşıldı ve gönüller de çöl ikliminin sertliğinden yansıyan kuraklıklar aile içinde iletişim arızalarını gün yüzüne çıkardı.
Merhametin, sevginin, saygının hasılı kişiyi insan vasıf-larıyla donatıp mükemmel varlık olarak cihana sunacak olan en önemli ve en başat mektebimizi ihmal etmenin, çöle çe-virmenin faturası çok ağır ödeniyor.
İşte bu sebeple sorumluluk bilincinde olan herkes bey-nini zorlayarak bu durumun müspet dönüşümü için, aile bü-tünlüğünü sağlayıcı faaliyetlerin, gayretlerin ilk gündem ola-bilmesi için seferber olmalıdır.
Bu kitabı bir solukta okuyarak gönül dünyanızda yeni kıpırtılara kapı açacağınıza inanıyorum.
Kitabın hazırlanışında samimi duygularını kelimelere yansıtarak akıcı bir üslup ile gönlümüzü hoş eden Cemil PASLI beyi tebrik ediyor yeni çalışmalarını hasretle bekliyo-rum.
Selim ÇELENK
ASPB Ankara İl Müdürü
Aile Huzur ve Mutluluğu için 9 (Dokuz) “S”
11
GİRİŞ
Her insanın içinde doğduğu, büyüdüğü ve hayata katıl-dığı en küçük sosyal ünite olan aile şüphesiz insanlığın önemli kurumlarından birisidir.
Ailenin ilk akla gelen görevi insan soyunun sürdürülme-sidir. Doğduğu andan itibaren kendi kendine yeterli hale ge-len birçok canlının aksine insanoğlunun yaşaya bilmesi için uzun zaman birilerinin ilgi ve himayesine muhtaçtır ki işte bu ilgi kurumu ailedir.
Aile insanın sadece fiziksel gelişimi için gerekli değil-dir. O, beşeri donanımının da ilk biçimlendiği yerdir. Yani aile bir kısım değerlerin üretildiği, öteden beri var olan kıy-metlerin yaşandığı ve yaşatıldığı bir yerdir. Hatta aile bu de-ğerlerle toplumun varlığı ve sürekliliği için gerekli olan bir sosyal kontrol kurumu görevini yerine getirir.
Aile birincil ilişki adını verdiğimiz en deruni dostluk bi-rimidir. Hiçbir dostluk grubu insanları birbirine bu kadar yaklaştıramaz. Aradaki sınırları yabancılıkları bu kadar orta-dan kaldıramaz. Dostlar birbirinden usanır, yollar ayrılır ama aile iyi günlerde de kötü günlerde de devam eder.
Aile bizim gün sonu dönebileceğimiz yuvamızdır. Ak-şamın alacakaranlığında o limana sığınırız. Dev kitlelerin içinde yaşadığımız yalnızlık ve gerilimleri orada atar, bütün bir günün yorgunluğunu ancak orada giderebiliriz.
Aile her toplum gibi bizim toplumumuz içinde çok önemlidir. Ve toplumumuz dünden bugüne bunun bilincinde ola gelmiştir. Ne var ki bu kurum günümüzde sosyal, kültü-rel, ekonomik, politik değişim ve dönüşümlerin ortamında
Cemil Paslı
12
bizzat kendisi de sorunlar yaşıyor.(Doç. Dr. Mustafa Aydın S.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi)
Bugün 4 tip aileyle karşı karşıyayız. Bir otoriter aile vardır, bir ilgisiz aile vardır, bir üçüncüsü aşırı ilgilenen aile vardır ve dördüncüsü de demokratik aile modeli vardır. Oto-riter aile, ilişkilerin tek merkezden yönetildiği, diğer bireyle-rin kendilerini savunma haklarının pek olmadığı ve dinlen-medikleri, “Ben ne diyorsam o ! Senin aklın ermez !” diye bakıldığı, sert bir bakışla herkesin yerine oturduğu bir aile tipidir. İlgisiz aile ise özellikle göçle ortaya çıkmıştır. Şehrin aşrı yoğunluğuyla baş edemeyen, o keşmekeşin içinde iş kaygısı, para kazanma, yer-yurt edinme derdiyle uğraşan aile tipidir. Üçüncü ailemizde aşırı ilgili aile. Toplumun büyük kısmı bu tipe girmektedir. Çocuk bu ailede çok değerlidir. Bu yüzden her gece üstünü açtı mı diye en az üç kez kontrol eder, öksürdü şurubunu verir. Sürekli koruma altındadır. Dördüncü aile tipini idealize ederiz. Buradaki demokratik sözcüğü herkesin istediğini yapması anlamına gelmemekte, herkesin sorumluluğunu bildiği, her akşam eve geliş saati ile ilgili bir kural konulmuşsa herkesin buna uyduğu bir ailedir. Herkesin birbirini dinlediği ama kuralları aşmayan bir aile-dir.
Birinci aileden çıkan çocuk iletişim kurmayı bilmez ve sıkıştığı yerde şiddete başvurur. Geçimsiz ve çevresi tarafın-dan fazla sevilmeyen bir tiplemedir. İkinci aile tipimiz çocu-ğu kendi haline bırakmış, sokağın bin bir türlü hali onu büyü-tecektir. Genellikle kişilik olarak başkasına bağımlı, güce tapınan, gündüz farklı, gece başka bir şey, sözün arkasında durmayan bir çocuk. Genellikle boşanmayla biten evliliklerin arkasındaki tipler bu çocuklardır. Üçüncü ailenin çocuğuna gelince; birincisi korkak olurlar, ikincisi iş hayatında asla yöneticilik yapamazlar, ticaret yapamazlar, sorumluluk ala-mazlar çünkü ömür boyu sorumluluğunu annesi ya da babası üstlenmiştir. Bu çocukların evlilikleri de mutsuz olur çünkü
Aile Huzur ve Mutluluğu için 9 (Dokuz) “S”
13
ailesi tarafından müdahale evlilikte de devam eder ve sonun-da boşanmaları muhtemeldir. (Prof. Dr. Abdullah TOPÇU-OĞLU, Selçuk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi)
Kayıtsız kalınamayacak kültürel değişim sürecine ve çok özel korumaların olmamasına rağmen Türk Ailesi, ken-dini koruma refleksini göstermiş bulunmaktadır. Bunda gele-neksel aile yapısının tamamıyla bitmemiş olması, kültürel yapıyı şekillendiren medeniyet değerlerindeki güçlü direnç etkili olmuştur. Gelecekte varlığını sürdürmek isteyen top-lumların aileyi koruma, kendi nüfusunu çoğaltma amacıyla geliştirdikleri tedbirler göz önünde tutulursa, Türkiye’de de bunun gerekli olduğu, işin yıpratılmış olan kültürel yapıya havale edilmemesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Aileye dışarıdan destek veya zarar verecek kurumlar üzerinde çalışmalar elbette ihmal edilmemelidir ama asıl, aileyi kendi içinde güçlendirici tedbirlerin alınması gerek-mektedir.(Yrd. Doç. Dr. Caner ARABACI S.Ü. İletişim Fa-kültesi Öğretim Üyesi)
Aile müessesinin anlam ve önemi her anne ve baba tara-fından çocuklarına küçük yaşlardan itibaren işlenmelidir. Ev-liliğin ebedi bir bağ olduğu ve ailenin cennetin dünyada ki şubesi olduğu (ilk aile cennette kurulmuştur) ve ahiretle be-raber devam edeceği, kadının hurilerden daha güzel erkeğin gılmanlardan daha yakışıklı ve en mükemmel surette yaratı-lacağı çocuklarımıza öğretilmelidir.
Mutluluğun tek formülünün anne+baba+çocuk (3 ço-cuk) şekliyle olduğu, imtihan dünyası olan dünyada kişinin en önemli üssü, siper ve karargahının ‘aile’ olduğu bilinci aşılanmalıdır.
Ailenin temel taşlarının ; (9 S ) sohbet birliği (iletişim), sofra birliği, seccade birliği (inanç), seyahat birliği, sevgi
Cemil Paslı
14
birliği, sayfa birliği (okumak), samimiyet, sistem ve sabır birliği olduğu unutulmamalıdır. Bu dokuz ‘S’ i bir arada tu-tan en önemli faktörün ise sabır olduğu zihinlere kazınmalı-dır.
Boşanmaların %43 ünün evliliğin ilk beş yılında, bu %43 ün yarıya yakınının ilk bir yıl içinde olması, boşanan çiftlerin %17 nün aynı eşi olmak üzere %85 inin ise tekrar evlenmesi sabrın aile ve evlilik için ne kadar önemli olduğu-nu bize anlatıyor.
Her değerli şey gibi cennetin yeryüzü şubesi aile ye sa-hip olmanın da fedakarlık ve emek istediği bu fedakarlık ve emekten kaçanların sosyal hayatta özellikle ilerleyen yaşlar-da çok ağır bedeller ödedikleri çocuklarımıza ifade edilmeli-dir.
Aile de ‘hak’ merkezli değil, ‘fazilet’ merkezli bir ba-kış açısının yerleştirilmesi gerektiği bilinci, aileye yük olma değil, ailede yük almanın mutluluğun önemli formüllerinden olduğu unutulmamalıdır.
Her konuda rehber ve örneğimiz olan Peygamber(a.s) ın aile hayatının bütün yönleriyle çocuklarımıza aktarılması çok önemlidir. Sadece mutlu ve zevkli geçen yönlerinin değil, hanımlarıyla yaşadıkları tüm olayların pedagojik bir üslupla aktarılması zaruridir. Eş, damat, kayınpeder, baba, oğul, ba-canak gibi aileyi ilgilendiren tüm rollerden bakılarak ve odaklanarak Peygamberin hayatı anlatılmalıdır.
‘Hayatın ancak ahiret hayatı açısından bakıldığında bir anlam ettiği’ gerçeğiyle ailenin içerisinde Kuran ve sünnete aykırı olmayan her hareketin insana ibadet sevabı kazandır-dığı bilinci küçüklerimize aşılanmalıdır. Bu anlamdan dolayı aile dünyevi değil uhrevi bir müessesedir. Yaşanırken verdiği zevk cennetten bir esintidir, meşru dairede her söz ve hareket ahirete yönelik bir sermayedir. Peygamberimiz ’kim eşinin ağzına bir lokma koyarsa ona bir sadaka sevabı yazılır’ der.
Aile Huzur ve Mutluluğu için 9 (Dokuz) “S”
15
Böyle bir dinin mensupları nikahla bağlandıkları eşleri-nin ebedi bir refikayı hayat (hayat arkadaşı) olduğunu unut-mayarak el ele, gönül gönüle dünyada numunesini oluştur-dukları misali cennetin hakikisine ahirette birlikte girme he-def azim ve kararlığıyla hayatlarını yaşamalıdırlar. Bu azim ve kararlılıkta olan eşler cennetin kokusunu, güzelliğini, hu-zurunu, bereketini evlerinde duyacaktır.
DİB Aile ve Dini Rehberlik Daire Başkanlığınca orga-nize edilen ‘’Sağlıklı Birey,Mutlu Aile, Huzurlu Toplum’’ projesinde yaptığım sunumdan hareketle beni bu kitabı yaz-maya teşvik eden ve takdim yazan Dr. Semin GÜLER , Aile ve Dini Rehberlik ve Daire Başkanı Doç. Dr. Huriye MARTI ve takdimi Konya ASPB Müdürü olarak yazan ancak şu an Ankara ASPB İl Müdürü olan Selim ÇELENK’e teşekkür ederim.
Bu duygu ve düşüncelerden bu kitap doğdu. Kitap ta özellikle sistem başlığı altında verdiğim bilgilerde 5 yıl Tür-kiye-Hollanda ekipleriyle birlikte çalıştığımız ‘’Aileye Aile İçinde Yardım Projesi’’ ekibinin çok büyük katkısı var. Bu anlamda başta Hollanda Spirit kurumunda yönetici olarak çalışan Bahattin ÇAKIR ve mesai arkadaşım SHU Bilal ER-DOĞAN olmak üzere, Konya’dan A. Canan ALTINBAŞ, Tahir SÖZEN ve Osman AKBABA, Ankara’dan Mustafa BİÇEN, Hacer BAŞER, Şebnem DEMİRÖRS, Feride AK-KOL ve Nursel YAVUZ isimli arkadaşlarıma içten teşekkür-lerimi sunarım.
Ve bana cennetin dünyadaki küçük bir numunesi olan aile huzur ve mutluğunu yaşatan ve bütün yaptığım çalışma-larda beni destekleyen eşim Fatma Hanım ve biricik kızım Ceyda ve oğullarım M. Mustafa ve Ömer Furkan’a şükranla-rımı sunarım.
Başarı niyeti halisenin refikidir.
Cemil Paslı
16
Uzm. Cemil PASLI
www.cemilpasli.com
Meram, 2013
2. BASKI İÇİN ÖNSÖZ
Kitabımızın birinci basımın üzerinden takriben 1 yıl geçti. Allah’a hamd olsun çok uzun olmayan bir sürede ikinci basımını yapıyoruz.
Bu bir yılda geçmişte olduğu gibi konferans, seminer, panel, Tv. ve Radyo Programı gibi çalışmalarımız artarak de-vam etti. Kitap Fuarlarına imza günlerine katıldık. Ülkenin Ba-tı,Doğu,Güney Kuzey İl ve İlçelerinde konferans ve çalışmalar yaptık.
Kitabımızı bu yaptığımız çalışmalardan aldığımız geri dönüşler ve tecrübelerle biraz daha genişlettik. Her basımda yeni katkıları kitabımıza ilave etmeye çalışacağız.
Aile odaklı çalışmalarımızda Çağdaş Aile Derneği’nin organize ettiği ve eğiticileri arasında benim de bulunduğum ‘’Aile Mektebi Çalışmaları’’nın büyük katkısı oldu. Burada baş-ta Dernek başkanı Hüseyin BULUT ağabey olmak üzere emeği geçen tüm dostlara teşekkür ediyorum.
Kitabı nikahlarını kıydığı çiftlere hediye ederek güzel bir gelenek başlattığı için Kulu Belediye Başkanımız Ahmet YILDIZ Beye teşekkür ediyorum. Bu geleneğin tüm Resmi ve Özel kurumlara örnek olmasını diliyorum.
Aile Huzur ve Mutluluğu için 9 (Dokuz) “S”
17
Tüm yönetim kurulu üyelerine hediye ettiği için Konya Platformu Derneği Başkanım M. Ali ÇELİK Beye teşekkür edi-yorum.
Bayramlaşmaya gelen dostlarına kitabımı hediye ederek farklı bir uygulamaya imza atan Konya Platformu Genel Sekre-teri Ali UMUR Beye teşekkür ediyorum.
Kitabın gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşması konusunda azami çaba gösteren ve ikinci baskıyı benden çok isteyen ve arzulayan yeni dostum, komşum Konya Akviran/Akören’li Po-lisler Sülalesinden Halı Öğretmeni Ahmet Remzi GÜNAY’ın oğlu İbrahim GÜNAY Beye teşekkür ediyorum.
Meclis üyesi arkadaşlarıma birer tane hediye edeceğim diyerek aileye verdiği önemi gösteren Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk ÖZTÜRK Beye teşekkür ediyorum.
Tüm müftülük çalışanlarına, din görevlilerine ve misa-firlerine hediye edeceğini söyleyen Selçuklu Müftümüz Ali OKUTAN Hocama teşekkür ediyorum.
Adana’da hazırladıkları düğün dürüsüne bu kitaptan koyan Zafer GÜRBÜZ kardeşime teşekkür ediyorum.
Ziyaretçilerine hediye edeceğini söyleyen Uşak Müftü-sü Fuat ALTINDAŞ Hocama ve nikahını kıydığı eşlere hediye edeceğini söyleyen Uşak Otogarı Din Görevlisi Nuri YÜKSEL Bey teşekkür ediyorum.
Aile odaklı bütün faaliyetlerimde samimi, içten olmamı sağladıkları yani bana Aile Huzur ve Mutluluğunu yaşattıkları için değerli eşime ve göz bebeğim çocuklarıma ayrı ayrı teşek-kür ediyorum.
Cemil Paslı
18
Bu bir yıllık süreçte Aile kurumuna çok küçükte olsa katkı yapabildiysem ne mutlu bana.
Kitabımızın 2. Baskısının toplumun en önemli kurumu olan Aileye hizmet yolunda vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.
Muvaffakiyet niyeti halisenin refikidir.
Uzm. Cemil PASLI-www.cemilpasli.com
Selçuklu,2014
3. Baskı için Ön Söz
Bir yazar için ne güzel bahtiyarlıktır; kitabının 3. bas-kısına önsöz yazmak.
Rabbime nihayetsiz hamd ediyorum ki bir yıl içeri-sinde 2. Baskısını da bitirdik 3. Baskıyı yapıyoruz.
Diğer bir hamd konusu da; kitabımızın Kitabevi rafla-rından ziyade seminer, söyleşi, konferans, panel, kitap fua-rı gibi etkinliklerde okuyucularımızla yüz yüze-face to face ve imzalayarak ulaşmasıdır.
Bozyazı Müftümüz Adem Bebek hocama teşekkür etmem gerekiyor.600 kişilik salon tamamen doluydu ve yüzlerce kitap imzaladım.
Sivas İmam Hatipliler Derneği yöneticisi arkadaşla-rıma teşekkür ediyorum. Sivas’a 2 defa davet etmelerine rağmen salon hınca hınç doluydu.
‘Bir kere de doymadık’ diyerek 2. Kez bizi davet eden ve Taşkent’i toplayan sınıf arkadaşım dostum Taş-kent Müftüsü Mustafa Bilgiç hocama teşekkür ediyorum.
Aile Huzur ve Mutluluğu için 9 (Dokuz) “S”
19
Kitabın gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşması konusun-da birinci baskıdan daha ziyade 2 baskısında da insan üstü azami çaba gösteren, camiyi mahallenin merkezine oturt-ma hedefi konusunda örnek camii Aliya İzzet Begoviç camiinde beraber koşturduğumuz 10 yakın konferans ve panel yaptığımız ve kitabın üçüncü baskısını da benden daha şiddetle isteyen ve arzulayan kadim dostum, komşum Konya Akviran/Akören’li Polisler Sülalesinden Halı Öğ-retmeni Ahmet Remzi GÜNAY’ın oğlu Aliya İzzet Bego-viç Camii İmar ve Güzelleştirme Derneği Başkanı İbrahim GÜNAY Beye teşekkür ediyorum.
